Ömür sermayemizden bir yıl daha kaybettik. Çocuklar bir yıl daha gençleşti, gençler bir yıl daha ihtiyarladı, ihtiyarlar bir yıl daha kabir denilen çukura yaklaştı. Dün gibi hatırlıyorum insanların 2017 yılını çılgınca, eğlenerek kutladığını, hava-i fişekler, kutlama şenlikleri düzenleyerek eğlencelerde su gibi tüketilen içkiler, büyük metropol şehirlerde, bar ve pavyonlarda sabahlara kadar ayyaş halleriyle eğlendiklerini yıl başını kutladıklarını hatırlıyorum..
Bir İslam ülkesinde bu tür günah bataklıkları yakışmaz. Haram işlemek günah olduğu gibi, günaha giden yollarda yol almak, o sefahat ve delalet yollarında gitmek da günahtır. Ömrü sermayesi en büyük servettir. Bu serveti, bu değerli sermayeyi batıl, günah işlerde harcamak, tüketmek Ömrü bize veren Allah (c.c) razı olmaz ve olamaz. Karşılayacağımız yeni yılı bizim için hayırlara vesile kılarak hayır yollarında gitmek lazım.
Miladi Yıl başı Hz İsa (a.s) ın doğum günüdür. Böyle hayırlı bir peygamberin doğum gününü hayırlı bir yıl başını Hz. İsa (a.s) ın doğum gününü kepazeliklerle , türlü eğlencelerle kutlamak İslam’a uymaz. Hele bir Müslüman’ın bu kepazeliklerle uğraşması, yıl başı geceleri tertiplemesi Ona yakışmaz, İslam dini ile asla bağdaşmaz. Yıl başı kutlamaları büyük günahlarla kutlanması ahlaki değil,
Milli piyango, spor toto, spor loto v.s gibi şans oyunları ile para vermek, kazanç hayaliyle harama para vermek günahtır. Bir kişi kazanıyor milyonlarca insan kaybediyor. Bu tutum ve harcamalarda Kul hakkına girer. Bir Müslüman bu tuzaklara girmemeli. Haramlardan sakınmalı…
365 günümüz ömrümüzden gitti, bir yılı daha kaybettik. Kaybetmenin üzüntüsünü yaşamak gerekir.Bu kayba üzüleceğine ne yazık ki türlü eğlencelerle yeni yılı kutluyorlar. Hindi katliamı yapılıyor, içkili partiler hazırlamak, geceyi kötü alışkanlıklarla geçirmek, Bir Mümin için büyük günahtır.
Peki bu geceyi, yılbaşına nasıl hazırlanmalı ? Bir Müslüman ve inanan bir Müslüman olarak, bir esnaf gibi, gelir ve getirisini hesaplamalı. İnsanoğlu da ömrümüzün bir yılını nasıl geçirdiğinin hesabını yapmalı. Günahla mı, sevapla mı , ne kadar memlekete, millete, ülkeme,insanlara dinime, kitabıma yararlı işler yaptık mı ?. Diyerek nefis muhasebemizi yapmalıyız.
Sorguya çekilmeden nefsimizi sorgulamalıyız. Bir de bu geceyi ailece çocuklarımızla, torunlarımızla aile bireylerimizle kuran okuyarak , tefsir ve hadis kitapları okuyarak gecemizi geçirmeli. varsa günahlarımızdan pişmanlık duyarak, tövbe ederek Allah (c.c) Yani rabbimize iltica etmeliyiz. Kulluk bilinciyle gecelerimizi geçirmeliyiz. Ölmüşlerimiz için, dua etmeliyiz. İslam coğrafyasında yaşanan savaşların, kan ve gözyaşlarını dinmesi için dualar edilmeli. Bir kurtuluş vesilesi yaparak, böyle hayırlı geceleri vesile bilerek dualarla yad edilmeli.
Beyazıt-i Bestaminin dediği gibi; ömür binamın her gün bir tuğlası düşüyor benden bihaber. Bizler de bu duygu ve düşüncelerle hayatımızı maneviyata yönlendirelim…Beyazıt-i Bestaminin dediği gibi bizlerde her gün harap olan ömür binamızın düşen tuğlaları gibi, zayi olan ömrümüze hayıflanmalı. Eyvah demeden ,ruh kafesten uçmadan, ömrümüz tükenmeden yıllarımızı bitirmeden iyilik, güzellik ve İslam’ın güzel ahlakıyla ahlaklaşmalıyız. Ömrümüzün bereketlenmesi için ilim, irfan, tefekkür, ibadet, zikir şükür ve fikir ile ömrümüzün yıllarını süslemeliyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle yıllarımızı, aylar haftalar ve günlerimizi tüketmeye çalışmak gerekir. Bize, ailemize, memleketimize ve bütün İslam alemi için yeni yılın barış, kardeşlik, birlik ve beraberlik içinde huzur dolu geçmesini diliyorum…