Yüce Allah'ın insanoğluna verdiği nimetler sayılamayacak kadar çoktur. İslam'ın mali ibadetleri arasında yer alan kurban, hali vakti yerinde olan Müslümanlara borçtur. Nitekim sevgili peygamberimiz : '' Hali vakti yerinde olup da, kurban kesmeyen kimse sakın namazgahımıza yaklaşmasın '' (Sünne, ibni mace ) buyurmuştur.
Kurbanın fazileti hususunda efendimizin bir kaç hadislerini burada sizlerle paylaşmak istiyorum.
'' Kurban postunun her kılına ve her parçasına bir sevap vardır.'' (Hakim) '' Kurbanlarınız semiz olsun onlar sıratta bineklerinizdir.'' (Zadul mukvin.) '' Kurbanın dersindeki her tüy sayısınca size sevap vardır. Kanın her damlası kadar mükafat vardır. O sizin mizanınıza konacaktır, müjdeler olsun.'' (İbni Mace.) '' Sevap umarak kurban kesen cehennemden korunur.'' (Taberani.) '' Kurban bayramında yapılan amellerden Allah-u teala katında kurban kesmekten daha kıymetli yoktur. Daha kanı yere düşmeden Allah-u Teala onu muhafaza eder. Onunla nefsinizi tezkiye edin, onu seve seve kesin!.'' (Tirmizi.) '' Kurbanların en hayırlısı boynuzlu koçtur.'' (İbni Mce.) '' Kesilen kurban, kiyamette etiyle, kanıyla, 70 kat büyüyerek mizana konur.'' (İsfehani) '' Ya Fatıme, kurbanın yanına git! Kesilirken orada bulun! kurbanın yere akacak ilk kan damlasıyla, geçmiş günahların affedilir.'' İbni Hibban) buyurarak kuran kesmenin ne kadar faziletli, sevaplı, hayırlı ve bereketli bir amel olduğunu beyan etmiştir.
Kurbanlık hayvan kusurlu ve ayıplı olmamalı. İki gözü veya bir gözü kör olan, dişlerinin çoğu düşmüş veya kulakları kesilmiş boynuzlarının biri veya ikisi kökünden kırılmış bulunan, kulağının veya kuyruğunun yarısından fazlası veya memelerinin başları kopmuş bulunan, kesilecek yere ayağını basarak gidemeyecek derecede topal, kesilecek yere gidemeyecek kadar hasta olan, anadan doğma kulağı olmayan hayvanlar kurban olmaz.
Kurban et ihtiyacı nedeniyle hayvan kesimi değil, aksine '' Allah'a onların ne etleri, ne de kanları ulaşır; fakat sizden Allah'a ulaşan yalnızca takvanızdır.'' (Hac 37) İlahi hitabı gereği Allah rızası ve kurbiyeti gözetilerek bir ibadetin yerine getirilmesidir. Kurban İbrahim'i bir sadakatin, İsmail'i bir teslimiyeti, Muhammedi bir muhabbetin ortaya koymasıdır. Tam bir yönelişle hakka iltica eyleyiştir kurban.
Kurban cimriliğimizi tedavi eder. Merhamet pınarımızı coşturur.Vermeyi, paylaşmayı yaşatır. Gönülden hesapsız dağıttıkça, kurbanımızın etinden fakir, miskin yardıma muhtaç ihtiyaç sahiplerin ellerini tuttukça, komşularımızla, yakın uzak akrabalarımızla yardımlarımızı yaptıkça, sosyal dayanışmayı, yardımlaşmayı toplumdan kardeşlik duyguların pekişmesine vesile olur. Kurban kesmekle ihlasımızı, samimiyetimizi göstermiş oluyoruz.
Hali vakti yerinden olan Müslümanların bu ulvi ve kutsi mali ibadeti yerine getirmemiz gerekir. Peygamberimiz her yıl bizzat kendisi kurban kesmiştir. Kurban sahibi etinden kendisi, komşuları, fakirler, zengin de olsa komşularına verilebilir. Vermekle sadaka aralarındaki sevgi, muhabbet ve kardeşlik duyguları tesis edilir.Bu kardeşlik tesisine her zamandan daha çok, bugün sevmeye sevilmeye muhtacız, bunu tesisi için gayrete delim.
Şimdiden Bayramın bizlere memleketimize, milletimize, ülkemize ve bütün insanlık ailesine hayırlara vesile olmasını yüce Allah'tan diliyorum...