Çin’in wuhan kentinden başlayan corona virüsü ne yazık ki, bütün dünya yayıldı. Dünyayı etkisi altına aldı. devletler alarma geçti,Ekonomik imkanlarını, sağlık çalışanları seferber oldu. Dünya da sağlıkta uzman ve bilim insanları bu vahim virüs için savaşıyorlar. gecesini gündüzüne katarak çözüm arayışına koyuldular. Maalesef bugüne kadar henüz olumlu bir neticeye varılamamıştır.
Aylardır bu muzır virüs için tıpta uzmanlar çabalarken burada tedavisini bulmakta çaresiz kaldı. İki üç ay oldu henüz olumu bir neticeye ulaşmamışlar.günde dünyada binlerce insan ölüyor. Vefat edenlerin ü katı iyileşme gösteriyor. Zengin –fakir, alim -cahil , genç ihtiyar demeden corona virüsüne yakalananlar ölüyor. Bu virüs küresel bir sorun haline gelmiştir.
Bütün dünyayı esir aldı. Corona virsü uluslar arası ulaşımı durdurdu. Devletler giriş çıkışları yasakladılar. iç seyahatlarr şehirler arası otobüs firmaları durduruldu. Deniz, hava demir yolları ve kara yolları tamamen durduruldu.bazı şehirlerde hafta sonları sokağa çıkma yasağı uygulandı. Hayat durma noktasına gelmiş bulunmakta. Uzmanlar ısrarla aranızda ki sosyal mesafeyi koruyun. Evden çıkmayın. Zorunlu bir sebep olmayınca evde kalın. Hayat eve sığar sloganıyla insanları evlerde tutmaya çalışıldı.
Bu olağan üstü durumda sağlıklarını koruma adına bir araya gelinmiyor,el sıkışmalar kucaklaşma gibi geleneklerimizi bugünlerde unuttuk. Düşünün ki en sevilen şey paradır, paraya el sürmekten çekinir hale geldik.Öyle bir vahim bulaşıcı bir virüs ki, ölülerimizi defnedemiyor, taziyesinde bulunamıyoruz. Bulaşıcı bir virüstür..Zamanında erken önlemini alınmadığı için Avrupa kırılıyor, ABD de ölüm oranı hızla artıyor. ölüm oranı korkutucu boyuta.
Toplu taşıma araçlarında virüs bulaşmasın diye azaltılmış, toplu ibadet yerleri ara verilmiş, cami ve kilise gibi ibadet yerlerinde toplu ibadet yapılmasın diye virüs hüküm sürdüğü sürece ara verilmiştir. Bin yıldır biz Müslümanların Kabesi bugün içinde tavaf yapılmamakta. İbadet yapılamamakta..
Kabe mahzun, Müslümanlar mahzun, gönüller mahzun bir şey yapamamanın hicranı yaşıyoruz. .Evet çaresiz eller gök kubbeye yönelmiş çaresizlik içinde Rabbimize yalvarıyoruz. Bize acı, bize merhamet et, bizi bu nevi hastalıklardan koru. Diyerek gök kubbenin altında her yatsı ezanından sonra dua sesleri gök kubbede yankılanıyor.
Koca şehirlerin caddelerinde in-cin görülmüyor. Her şey durma noktasında . Herkes büyük panik içinde korunma derdinde yuvalarına sığınmışlar. Bu uygulama efendimiz Peygamberimiz : A:S ın ayni zamanda bir uygulaması ve tavsiyesidir. ‘’ Bir veba hastalığı bir yerde ortaya çıktığı zaman oranın ahalisi orda çıkmasın , hasta olmayan da oraya girmesin ‘’ diye tedbirini almıştır..
Bir yerde azgınlık, zulüm, haksızlık , isyan, günah, zina, fuhuş, cinayet vs. gibi Allah ve peygambere isyan edildiği zaman ,Allah unutulduğu zaman, insanoğlu tarihte olduğu gibi bu günde bizi uyarmakta, ikaz etmekte , bak senin güdümlü füzelerini, tank ve toplarını senin acizliği gösterdiği gibi, gözle görülmeyen küçük bir virüsle seni perişan edebilirim. Öyle ki, cenazelerini dahi gömmekte aciz duruma getirilmekte. Can derdine düşmekte. İnsanoğlunun bu had bilmezliği Gayretullaha dokundu diye düşünüyorum. Allah kulunu imtihan eder. Hak hukuk çiğnendiği zaman, mazlumların ah-u figanları arşı alaya yükseldiği zaman’ mazlumların bedduası ile Allah arasında bir perde yoktur .’ Hadisi tecelli etti diye düşünüyorum.. Yüce Allah isyandaki kulunu , haddi aşan kullarını ikaz eder. Dünyada ceza verir. Mazlumlar da ahrette mükafatını alacak.