ZEKATIN ÖNEMİ…

         Bizi yaratan, insana şekil  ve biçim veren yüce Allah: insanın sosyal hayat prensiplerini de İlahi mesaj olan Kuranda belirtmiştir. Kuranı Kerim. ‘’ Namaz kılın ve zekatı verin’’  Nasıl, ne şekilde hayatı sürdürmesi gerektiğini Ayet ve Hadislerle belirlenmiştir.. Namaz ile zekatı Kuranın bir çok ayetleri ile beraber anlatılmıştır. Namaz ile zekatı beraber zikreden Allah c.c  Zekatın önemini buradan anlıyoruz.
          İslam’ın köprüsü zekattır . buyurarak zekatın önemini açıklamıştır. Sosyal hayatımızın her alanını kapsayan İslam’ın evrensel değerleri  zekat, fıtır sadakası, yardımlaşma dayanışma paylaşma  bilincini, paylaşma  önemi gibi toplumsal hayatımızın huzurunu sağlayan bu kurallara uymamızı gerektiğini bir emir olara anlatılması  İslam da’  görüyoruz.  Zekat  fakirliği, yoksulluğu önleyici en güzel bir sistemdir.
        Zenginler hakkıyla zekatlarını verseler fakirlik problemi çözülür. Kırkta birini fakir, miskin, muhtaç insanlara verilse insanlar arasındaki kıskançlık duygusu ortadan kalkar. Zengin ile fakirin arasındaki fark çözülür. Mal, mülk servet  asıl sahibi Allah’tır. Zengin dünyada Allah c.c kendisine verdiği malın kırkta birini ihtiyaç sahibine vermek zorundadır. Bir Müslüman olarak bunu kendisine farz kılmıştır. Zekatı vermeyen toplumlara ; Hz. Ebu-Bekir savaş sebebi olarak ilan etmiştir. 
       Senin var benim yok anlayışını ortadan kaldırır.. ‘’ ben tok olayım başkası açlıktan ölsün bana ne.’ anlayışını yok eder.  İslam’ın beşinci Halifesi olan Hz. Ömer bin Abdulaziz  döneminde zekat verilecek fakir bulunmuyordu.  Çünkü zekatı hakkıyla müstahak olanlara ulaştırılıyordu. Veriliyordu. Su istimal yoktu. Muhtaç olana veriliyordu. Bugün muhtaç olsun olmasın yardımlara herkes koşuyor. Müracaat ediyor. Ban göre   millete  de bir problem var. Adil yönetici, sosyal yardımlaşmada görevli insanların buna  çok dikkat etmeleri  gerekir. Fakirin hakkını muhtaç olmayana verilmemeli. 
      Batman sel felaketini yaşadı ya, o zaman bende malzeme dağıtırken görevliydim. Sel baskını evin birinci katına girmiş kiracı adam mağdur olmuş evini götürmüş,  gitmiş. Ev sahibi ikinci katta oturuyor ikinci katta oturan ev sahibi de yardım talep etti. Dedim amca sel ikinci kata ulaşmamış ki, yardım talep ediyorsun. bu yardımlar mağdurların hakkıdır. İstanbul ,Ankara belediyeleri o zaman bu malları mağdurlara için göndermiş. Bunda  senin hakkın yoktur  diyerek adamı terslemişim. Bunu samimiyetimle söylüyorum. buna şahidim. Bu sadece bir örnektir.
       İhtiyacı olan almalı. Muhtaç olan zekatı almalı. muhtaç olmayan ben muhtaç değilim desin. O zaman hak yerini bulur. Sadaka kültürü ile yetinmemek lazım. Keşke fakirlik ve cehalet olmasaydı. Ama var her toplumda bütün dünyada zenginlerde var fakirlerde. Bu Hayatın gerçeğidir . En gelişmiş ülkelerde de bu dengesizliği görüyoruz. Keşke fakirlik olmasaydı. Ama var, Keşke gelir dağılımın dengeli adaleti sağlansaydı.
       Şu gerçeği hiç unutmayalım ; bugün zengin ülkeler silaha yapılan yatırımlar, ve savaşlarda patlatılan füzeler mühimmatların yüzde birini kısıtlama getirseler dünyada fakirlik problemi  çözülürdü.. Rusya Ukrayna  savaşında yapılan askeri  harcamaların hadi hesabı yoktur. bunu sorgulamalıyız. Suriye’nin  iç savaşında yalpan askeri harcamalar.vs. gibi dünyan dengesini bozan savaşlar, göçler, yer altı yer üstü zenginlik kaynakların talanı ve binaların viraneye döndüğü olaylar, hepsi  fakirliğe, yoksulluğa ve perişanlığa  zemin hazırlamakta.
      Dünyada  bu problemlerin çözümü ancak İslam adalet anlayışı ile ve son peygamberimiz Hz. Muhammet (s ın)  ahlakıyla  sağlanır.  Gerçek anlamda zekat müessesinin işlevini görmesi ile sağlanır…