GÖK KUBBE…

                Direksiz duran şu muhteşem gök kubbe, ne harika bir sanat eseridir ki, iman nazarıyla bakıldığında  yaratıcının bir sanat eseri olduğunu en akılsız insan dahi anlar. Ay, yıldız, mavi gök yüzü, ayın on dördünü gösteren ay, milyarlarca yıldız, milyar yıldır düzenli bir  nizam ve intizam içinde yörüngesini şaşırmadan, dünyanın kendi etrafında dönmesi, gece ile gündüz, dünyanın güneş etrafında dönmesi mevsimlerin oluşması bize bir yaratıcının varlığını gösteriyor. 
      Ey insan, düşün ve Allah’ın sanat eserleri hakkında tefekkür et. Boş yere yaratılmadığını,büyük bir hizmeti sunduğunu, her şey insan için yaratıldığını Kitabımız Kuran-ı Kerim  beyan ediyor. Dağlar,denizler, ovalar,okyanuslar, toprak, hava, su ve ışık hayatı devam ettiren bu dört unsurdur. Bunlardan bir tanesi eksik olursa hayat devam etmez. Söner. Gezegenler, Güneş ve güneş sistemi milyar yıldır güneş ayni tazeliğini koruyor. Görevini yapıyor.  Ne eksilme var ne artırma. 
    İnsanoğlu için  her şey dünyada ona tahsis edilmiş ve  hizmet vermekte. Ağaç meyve verir. Bitki sebze verir. Koyun süt verir. Helal olan bütün hayvanların sütünden, etinden, derisinde, tüyünden yararlanıyoruz. Bu kadar sonsuz, sınırsız, sayısız  nimetlere karşı şükür gerekir. Varlıklı insan yardım elini fakir ve miskinlere elini uzatmalı. Allah her şeyi insana ihsan ettiği gibi, İnsanoğlu da İnfak etmeli. Yardım etmelini uzatmalı, düşenin yardımcısı olmalı.  maddi bakımından yardımcı olmalı. Nimetin hakkını infak etmekle şükrü eda etmiş oluruz. 
     Hayat bir gün  bitiyor, bitecek. Her Gelen gittiği gibi,  her insanoğlu ebediyete yolcudur. Bu gidişe kimse dur diyemiyor. Ekonomistler, devlet başkanları, zenginler,şifa dağıtan doktorlar, ilaç yapan insanlar  hiç ölmeyecekmiş gibi sefa sürenler, Gök kubbenin altında hayat sürdüren her canlı bir gün ölecek, Hesap vermek üzere gidecek.  iyilik  yapanlar cennet gibi bir nimete , kötülük yapanlar azap görecek. İlahi adalet, bu şekilde tecelli edecek.  İlahi mesaj bu konuyu bize bu şekilde  bildiriyor…
     İnsan sadece dünya hayatı için yaratılmamış ki, bütün mesaisini ona harcıyor. Gecesini gündüze katarak dünya hayatı için gayret gösteriyor. Bir o kadarını ebediyet yurdu için, sonsuzluk alemi için insan zamanını harcamalı. Okumalı, hayatı anlamalı, hayatını Doğru istikamette sürdürmeli. Doğru olan İslam dinin temel esaslarında geçer. İslam tefekküre, ilim öğrenmeye, dua etmeye, ibadet etmeye,iyilik yapmaya , insanlara faydalı olmaya , zarar vermemeye büyük önem verir…
     İlk bahar,  yaz, son bahar,  Kış gibi dört önemli mevsimi görüyoruz. Yaşıyoruz. Her baharın gelişi büyük bir dirilişi andırıyor. Tohumlar açılıyor, ağaçlar yeşile bürünerek yeşil bir alanı kaplıyor. Denizler mavi , Mavi ile yeşilin bütünleştiği birleştiği yer Karadeniz bölgemizi göz önünde bulunduralı. mavi ile  yeşilin birleştiği yer. Ne muhteşem manzara. Bağları, bahçelerin meyveleri kuru bir çubuktan oluşan üzüm taneleri tatlı, renkli, desenli harika bir sanat eseri olarak soframıza geliyor.
     Gök kubbenin altında rahmet yüklü bulutlardan suyu indiren Allah ne büyük güç ve kudret sahibi olduğunu görüyoruz. BULUTLARDAN TONLARCA AĞIRLIĞINDAKİ SUYU RAHMETİYLE CANLILARIN İMDADINA GÖNDERİYOR. HAVADA DURAN O BULUTLAR SÜRATLE HARAKET HALİNDE OLAN O BULUTLAR,  VE   İNTİZAM İÇİNDE SU DAMLACIKLARINI YER YÜZÜNE İNDİRİYOR. Bir yanlışlık, bir düzensizlik göremezsiniz. Yaşanan  bütün bu hareketlilik  Allah’ın kudret eliyle oluştuğunu İlahi mesaj bildiriyor... 
     Kainata bu nazarla bakmak lazım.  Yaşanan bütün bu olaylar Tesadüf eseri değildir. Hiçbir şey dünyada kendi kendine olmuyor. Her şeyin Kudret eliyle sevk ve idare edildiğini tüm kalbimizle inanıyor ve tasdik ediyoruz…Allah’ın şahit ol…