‘’ Bir alimin ölümü bir alemin ölümü gibidir.’’ Hadisin ifade ettiği gerçeği yeniden gördük anladık. Binlerce müritleri, talebeleri, sevenleri naşın başında Dergah camisinin önünde, Camide kuran okuyan, dua eden, hüzünlü gözlerle cenazenin kaldırılmasını bekleyenler...
Cenaze namazını kıldılar. Cuma namazın ardından konvoyla cenazeyi aldık, Kendilerine ait yeni tahsis edilen arsaya aile mezarlığına defnedildi.
Okunan yasın-i şerifler, Fatihalar, dualarla binlerce seveni, müritleri ve özellikle Batmanlı alimler , Seydalar ,çevre köylerden, çevre illerden gelen hocalar, kanaat önderleri mezarı başında bir araya gelerek dualar ederek, Çok sevilen Şeyh M. Maruf hocayı ebediyete yolcu ettik. Şu gerçeği anladım bir daha; Ölümler bile farklıdır. Sevmek, sevilmek gönüllere sevgiyi muhabbeti yerleştirmek, alim, muttaki, faziletli, imanlı, ihlaslı olunca ölümde bile bu sevgi ve bu hususlar kendini gösteriyor.
92 yaşında olmasına rağmen hala canlı bir tarih olarak durması, vefatından önce beş on imam arkadaşlarla ziyaretine gitmiştik, İlmi konulardaki, fıkhı bir konuyu sormuştuk. Hoca arkadaşlarda değişik konuları sorunca Ayet ve hadislerle her konuyu izah ediyordu. İmam arkadaşlarda sordukları her soruya; şu kitabın şu sayfasında bu konu şöyle geçer diye zeki ve keskin zekasıyla güçlü hafızasıyla izah ettiğine şahit oldum.. Zengin bir kütüphanesi vardı. Merak edenler gidip Dergah camisinde bakabilirler. Okuyabilirler.
Evet, gerçekten Merhum Şeyh M.Maruf hoca bölgemizde, ülke genelinde sayısız Müritleri vardır. Çok insanların hidayetine vesile olmuş, onun dergahında tövbe etmiş, diz çökmüş hidayet bulmuşlardır. Bölgemizde Merhum şey M. Maruf hoca gibi ilmi ile amil, mürşitlerin bu aziz topraklarda, bu cennet gibi ülkede var olukça, izni ilahi ile sırtı yere gelmeyecektir. Ülkelerin manevi alanda kalkınmada toplumun birer lokomotifi konumundadırlar. Manevi yönden kalkınması maneviyat liderleri sayesinde, ilim ehli mürşitlerin sayesinde olmuştur. İnsanoğlu Maddi ve manevi yönden yaratılmış bir varlıktır. İnsan olarak, Maneviyatı ihmal etmek veya maddi yönünü ihmal etmek büyük eksikliktir. Onun için maddi ve manevi kalkınma gerekir. Huzurun, barışın, kardeşliğin tesisi güzel ahlak sahibi olmaktan geçer…
Bediüzzam Sait-i Nursi Hz. in İfade ettiği gibi.; ‘’ Ahrette seni kurtaracak bir eserin olmadığı takdirde, fani dünyada bıraktığın eserlere kıymet verme .’’ Sözün ihtiva ettiği manaya göre, bizlerde ahret için manevi yönden sevaplar kazandıracak geride eserler bırakarak hayırlı, imanlı, ihlaslı bir gençlik ve nesil yetiştirerek kalıcı eserler bırakarak fani ömrümüzü değerlendirelim.
Rahmetli Şeyh M. Maruf hoca efendinin çok güzel yetişmiş, ilim adamı, müderris , bilgi donanımlı olan oğlu Masum hoca kardeşimizin kendilerinin medresesinde dini ilimlerle eğitim, öğretim gören fakıh dini konularda talebe yetiştiriyor. üç katlı medresesi gerçekten memlekete, millete ülkeye hayırlı gençler olarak yetişecekler. ilim ehli talebeler yetiştiriliyor. Merhumun en büyük sermayesi kanaatime göre bu evlatlardır.
Bu dünyada her fani gibi, Şey M. Maruf hoca da bu fani dünyada göç itti. 92 yıllık ömrü bir nefeste son buldu. Baki aleme intikal etti. İnancımız İslam’a göre ; Ölüm olayı yokluk değil, fenaya gitmek değil, Bir tebdil-i mekandır. Bu dünyadan terhis olup mükafatını almaya gidiyorlar. Dost ve ahbaplarla sevdiklerle buluşmaya, kavuşmaya gidiyorlar, ölüm gerçeğini bu perspektiften bakmak lazım...
Bu vesileyle Şeyh Maruf hocamıza Allah’tan rahmet diliyor, ailesine, sevenlerine sabrı cemil diliyorum , Merhumun ve bütün ölmüşlerimizin kabirlerin cennet bahçesine dönüşmesini Rabbimden diliyorum…