Yetim, halk dilinde küçük yaşlarda anne ve babası vefat etmiş olan kişilere yetim diyoruz. Ana baba şefkatinden yoksun küçük yaşlarda babasız kalanlara yetim denilir.Hz. Ali (R.A) a atfedilen bir şiirde :
“ Yetim ana ve babasını kaybeden değil,
Asıl yetim, ilim ve edepten yoksun olandır.” Buyuruyor.
Bu söz, gerçekten mana yüklü ifade eden bir sözdür. Evet, bir anlamda kişi ana ve baba yokluğunu hissedebiliyor. Asıl burada mecazi anlamda söylenen bu söz, çok anlam ifade ediyor. Edebi ve ilmi olmayan kişi, sahipsiz, değersiz, sevilmeyen, toplumda değeri olmayan bir konumdadır. Edep yoksunu toplumda sahiplenmeyen bir kişi konumdadır. Edep ve ilmi olmayan kişi sevilmiyor. Sayılmıyor. toplumda değeri olmayan bir konumdadır. Kişiyi değerli kılan ilmi, kariyeri ve beraberinde edebi olandır. Edep ve haya kişiyi yüksek bir konuma getirir. İnsanlar arasında, Allah katında değerli bir mevkide olur.
İlimden , bilgiden, edepten yoksun bir insan, insani değerlerden yoksundur. Hayası , edebi olmayanın dini de yoktur, İşte asıl üzerinde düşünülmesi gereken husus budur. Bu durum bir yetim olma olayıdır. Yetimleştiren bir durumdur. Sevilmemek, sayılmamak en büyük eksikliktir. Buna yetim demek yerinde olan bir olaydır.Asıl yetim, ilim ve edep yoksunu olandır. sözü bu anlamda söylenmiştir. İlim ve edep manevi bir cevherdir. kişiyi olgunlaştırır. Kemale erdirir. Toplumda saygı ile sevgi ile, hürmetle anılır olur. Parmakla gösterilir. her platformda , her ortamda değeri biçilen bir kişidir. Çirkin bir yüz kızartıcı olay işlendiği zaman toplumda nefretle karşılandığı gibi, Allah karşısında da mesul bir duruma düşme tehlikesi de vardır.
Din ilimleri ile fen ilimlerin bir arada bulunmasıyla, ilim ile edep duygusunun bir arada bulunmasıyla o yetimlik durumu kalkıyor. İlim ve edep hem anadır hem baba. Bu özelliklere sahip kişi yetim değil, herkes ona gıpta ile bakar. O bir yetim değil, o değerli bir yerde, makam ve yetkiye sahipti r. Bir Sözde anlatıldığı gibi :” Alim için gurbet yoktur, cahil için vatan yoktur.” sözü buna istinaden yerinde söylenmiştir. Edep ve haya timsali alimler, her toplumda saygı gösterilen, hürmet edilen , eli öpülen kişidir. Böyle özelliklere sahip kişiler yetim denilmez. Herkes onun ilmine, onun edebine muhtaç. Dolayısıyla yetimlik ona dokunmaz. Olaya bu açıdan bakmak gerekir diye düşünüyorum.
Öyle sanıyorum ki, bu asırda, maddenin ön plana çıktığı, şehvetin ön plana çıktığı günümüzde bu değerlere çok muhtaç duruma düşmüşüz. Bunu yeniden ihya etmek, yeniden diriltmek gerekiyor. Edep ve hayayı, ilim ve alimi irfan mektebini kurmalıyız. Bunu aileden başlamak suretiyle, okulda olgunlaştırarak, toplumda yaşayarak sağlamak mümkün.