İnsanın vücudu kendisine verilen bir emanettir.. Evlat, makam, unvan, yetki ve sorumluluk üstlenen kişiye verilen görev birer emanettir. Kuran ve Resülullah’ın sünneti Müslüman’a verilen en önemli emanettir. Veda hutbesinde efendimiz Arafat dağında yüz binlerce Müslüman’a hitap ederken : ’’ Size iki şey bırakıyorum onlara sarıldığınız zaman, delalete düşmezsiniz. Kuranı kerim ve sünnettim.’’ Yani benim takip ettiğim yol buyurarak bizleri hangi yolu takip etmemiz gerektiğini beyan etmiştir. Bu iki kutsalı emanet olarak beyan etmiştir.
Demek ki Kuran-ı kerim ve Sünnet-i Seniyye insanoğluna yüklenen, emirlerini yerine getirmesi gereken birer emanettir. Müslüman’ın asli görevi de bu imtihan dünyasında bu emanetlere sahip çıkmaktır. Mal, evlat birer imtihandır, birer emanettir. Bu nimetleri müspet yönde kullanmak, Allah tarafından insan verilen birer nimettir. Bu emanetlere şükretmek, şükrün edasını yerine getirmek gerekir. İnsan bu emanetlerden sorguya çekilecek.
Göz, kulak, beyin, kalp ve damar, vücudun bütün organları akıl, böbrek, el, kol, ayak, kemikler, dil,damarlarımızdan hayatımızı devam etmesini sağlayan kan vücudu ihtiva eden bu nimetler, harika sanat eserleri olmakla beraber insanoğluna hediye edilen birer emanettir. Bu nimetleri asil sahibinin yolunda isteği istikamette çalıştırmak, kullanmak gerekir. Bunun hesabı Allah insandan soracak. İsyandan, kötülük yollarından, Allah’ın razı olmadığı işlerde kullananlardan razı olmaz.
Allah(c.c) nimetlerini saymaya kalkarsak saymakla bitmez. Hava , su ,ışık, toprak, denizler, dağlar, gök kubbede uçakla seyran etmek, yeşil alan, v.s dünyada bulunan her şey insan oğlu için yaratılmış onun istifadesine sunulmuştur. İnsan bütün bu sayısız nimetlerin vereni düşünmeli takdir etmeli, şükretmeli, onu tanımalı, bilmeli, nankörlük etmemeli. Nankör olmak, tanımamak, bilmemek isyan etmek, günah bataklığına girmek insanı alçaltır.
Dünya insana bir emanettir. Dünyayı kirletmemek, fesat çıkarmamak, maddi ve manevi yönden kirletmemek lazım. Bu emanete haince davranmamak lazım. Fakirler, miskinler, yardıma muhtaç insanlar zenginlere emanettirler. Mazlumlar, yetimler insana emanettir. Hakkı, hukuku korumak, yaşatmak emanettir. Bir baba emaneti olan evladına karşı İslam terbiyesi vermek, kuran hizmetinde yetiştirmekle bu emanetin hakkını ancak ödemiş oluruz. Dünyayı imar etmek, iyilik konusunda insanlara yardım etmek, iyilikte yarışmak, insanlara faydalı olmak insanın asli görevidir. Mukaddes değerler birer emanettir. Emanetlere haince davranmamak gerekir.
Evlilik dolayısıyla eşler birbirine emanettir. göz nuru gibi bilmeli, korumalı, sahiplenmeli, zulüm , şiddet gibi kötü davranışlardan sakınmalıdırlar. Mukaddes aile bağını koruyan, birbiri ile sevgi bağı ile bağlanan bu eşler saygı , sevgi emanet gibi önemli bir anlayışla davranmalılar. Sorumluluk bilinci ile yaşamlarını sürdürmeliler. Mutlu bir yuva, huzurlu bir aile, eşlerin birbirine saygı, sevgi muhabbet anlayışı ile hareket etmelidirler. Birbirilerinin hukuklarına saygılı olmaları zaruridir. Yoksa huzur, sevgi, devamlılık sağlanamaz.
Allah insanı yarattı. Şekil verdi, harika sanat eserleri ile , organlarla donattı. Bunlar birer emanettir. Hayat zamanla beraber akıp gitmekte, ömür tükenmekte. Ömür sermayesi birer emanet. BU emaneti hayırlı hizmetler için kullanmalıyız. Yoksa dünya ve ahret hüsranlarından oluruz. Allah bizi dünya ve ahrete hüsrana uğrayanlardan eylemesin…