Bir mübarek Ramazan ayın gölgesi üzerimize gelmiş bulunuyor Çarşamba akşamı teravihleri milletçe kılacak, bütün ülkede olduğu gibi, Bayram camimizde de insanlarımız kadın erkek, çocuklarla dolup taşacaktır. Öncelikle bu ayın bize, ailemize, şehrimize, memleketimize, ülkemize ve tüm İslam alemine hayırlara vesile olmasını dilerim. Mübarek Ramazan ayı Biz Müslümanlar için günahlardan, manevi hastalıklardan, çirkefliklerden, delalet ve sefahatten arınmaya, kötü alışkanlıklardan silkelenmeye vesile olmalı.
Ramazan ayı dua ayıdır, bol bol ibadetlerin yapıldığı sosyal dayanışma ve kaynaşmayı sağlayan zekat, sadaka, hayır ve hasenatların bol işlendiği mübarek bir aydır. Bu ay manevi kazançların elde edildiği, manevi ticaretimize bol kazançların sağlandığı değerli bir zaman dilimidir. Zamanımızı, ömür sermayemizi bu ayda bu mübarek gün ve gecelerde iyi değerlendirmek lazım.
Kuran okuyarak, mana ve önemin ihtiva ettiği hayat prensiplerini anlayarak yaşamak lazım. Tefsirleri , hadisleri okuyarak tahkiki bir anlayışla doğru İslam’ı anlayarak, hayatımıza anlam kazandırmalıyız. Çünkü büyük bir felaket ve helaket dönemi İslam alemi olarak yaşıyoruz. Ülkemizin her tarafı ateş, barut ve kan kokuyor. Yapılan araştırmaya göre; her bir Dakikada dünyada 20 kişi göçmen olarak yaşanıyor. Suriye, Irak, Yemen, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerin, İsrail terör devletin ABD ile İran’a karşı tutumu ve uygulamak istediği ambargosu, Bizim Türkiye olarak bu bölgede olmamız hasebiyle ister istemez ateşin kıvılcımları bize de zarar verebilir.. Ülkemize karşı tutum ve davranışları, siyasi politikası. İran’ın durumu, ABD kötü tutumu, ABD güçlerinin bölgemizde oynadığı şeytani sinsi siyaseti bizi düşündürmeli. Böyle bir ortamda Oruç ayına giriyoruz.
Bize düşen görev; Ülkemiz için, dünya sulh-u salahı için, barış ve kardeşliğin tesisi için dua edelim. Bize düşen görev duadır. Kalplerimizle zulme lanet etmek, zulüm taraftarı olmamak lazım. Bu savaşlarda Müslüman kardeşlerimiz ölüyor, öldürülüyor. Talan oluyor, evleri, mabetleri yıkılıyor. Göçe zorlanılıyor, Mülteci kamplarda yaşayarak iftarını açmak için ekmek bulamayanlar var.
Seçim ile oruç ayını ayni zamana denk geldiği için, bu iki konuyu işledim. 0ruç ve seçim ikisi de bizim için önem arz ettiği için gündemime aldım. Dünya ve ahret saadeti için iki dünya mutluluğu yaşamak mecburiyetindeyiz. Bu konulara dikkat etmek lazım. Maddi ve manevi yönden kalkınmak lazım…
Ak deniz de Rusya ve ABD nin güçleri bir savaş filosu haline gelmiştir, Böyle bir ortamda Oruç ayına giriyoruz. Bize düzen sorumlulukları yerine getirelim. Ülke olarak seçime gidiyoruz. 24 Haziran da Önümüzde hayati bir seçim var. Seçimde memleket, millet ve ülke yararına, demokrasimiz için hangisi hayırlı bir atım atıyorsa, iç siyasetimizi, dış dünya ile politikamızı en iyi bilen ,ülke ve millet faydasına adımlar atan kişileri seçelim. Kim memleket , millet ve ülke için hayırlı hizmetler yapıyorsa, yönetme kabiliyeti olan dürüst kişiye demokratik bir anlayışla oyumuzu kullanalım.
Bu memleketi, bu milleti, bu ülkeyi en iyi idare eden insanları seçelim. Hiçbir baskı altından kalmayarak düşüncelerimize uygun adaletli, vicdanlı, tarafsızlık ilkesine bağlı, rüşvet yemeyen, adam kayırmayan, hizmet yapan, halkın derdini kendine dert eden, insanlara oyumuzu verelim diyorum…Dikkat edin sevgili okurlarım. Vekili Seçerken; ‘’ hayırda ve şerde sen benim vekilim ol.’’ diye oyumuzu veriyoruz.. Kötü biri ise o kötülüğe, iyi bir kişi ise şerrine ortak olarak kendimize kabul ediyoruz. BU durumu dikkate alarak oyumuzu kullanalım.
Oruç ayı, tövbe ve kuran ayıdır. Bu ay sadaka ve merhamet ayıdır. Bu ayda cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır. Teravihlerimizi kılarak, oruçlarımızı tutarak, ahlakımızı güzelleştirerek Allah’ın rızasını kazanmaya çalışalım.