Deprem bundan yıllar önce 1939 yılından Erzincan’ı vurmuştu . O zamanda çok can almıştı. Yıkılan evler, enkaz altında kalan insanlar.. En büyük depremi şimdi 10 ilimizi yıktı, taş üstüne taş bırakmadı. Nice canlar enkaz altında kaldı. Hayattan kopardı deprem. Acımız büyük, yürekleri dağladı. Acı ve gözyaşı geride bıraktı.
Deprem acımasızdır. Kıyametin küçük bir örneğidir. Bütün bölgeyi beşik gibi sallandırdı. Batman olarak sokaklara döküldük. Çok korktuk ve çok panik oldu. ‘’ Allah’ım sen bizi koru, bize acı. İhtiyarlar hürmetine, bebekler hürmetine, hastalar hürmetine bize acı.’’ diye çok dua etim.
Bütün Türkiye, hatta 86 ülke dünyada yardım kuruluşları yardım seferberli için Türkiye’ye koştu. ayağa kalktı. Depremzedelere Yardım seferberliği için insanlarımız tek yürek oldu. İnsani yardım Tır’ları yollara revan oldular. Birlik beraberlik ruhu ve anlayış inde insanlarımız tek yürek oldular. Dünyada eşi benzeri görülmemiş bir yardım seferberliği sergiseldiler .
Devlet, millet el ele vererek hükümet yetkilileri ve devletin bütün kurum ve kuruluşları Afat, Kızılay, sivil toplum kuruluşlarına, jandarma, itfaiye, Umke daha isimlerini saymadığım kuruluşlar gece gündüz demeden 7/24 çalıştılar. İlk günden beri bu çalışmayı öz veriyi sergilediler. Canla başla sıkılmadan yorulmak nedir bilmeden çalıştılar. enkaz altındakilere ulaşmak için, canlı bir insanı kurtarmak için çalıştılar. Burada şahsım adına emeği geçen bütün enkazın başında çalışan ve kurum çalışanlarımıza Allah razı olsun diyorum. Allah bir daha bu acıları bu aziz millete göstermesin. Vefat edenlere Allah rahmet etsin, yaralılara Allahtan şifalar diliyorum.
Depremler bizlere birer ders olmalı. ibret almak, dersler çıkarmak lazım. Bir ağacın yaprağı Allah’ın ilmi ile düşüyor. Deprem ilahi birer ikazdır. Depremler lisan-i hal ile ‘ Ey insan oğlu günaha girme, zulüm yapma, kul hakkın çiğneme, Allah’a isyan etme, nankörlük etme, Şükreden bir kul ol. Allah’ı unutanlardan olma, mülk Allah’ındır. Sen bir misafirsin. Malda -mülk de sana emanet olarak verilmiştir. Mal sarhoşluğu ile kendini Allah’tan uzaklaştırma ’’ diye bir ikaz mahiyetini taşıyor.
Ülkemiz deprem bölgesidir. Fay hatları üzerinde bulunur. Dolayısıyla önce tedbir sonra takdir. diye düşünmeliyiz. Binayı yaparken sağlam bir temellere dayanmalı. , demiri, çimentosu kumu eksik olmaması lazım. Sağlam bina yapılmalı. Burada belediyecilere büyük sorumluluk düşer denetleme mekanizması sağlam ve dürüst olmalı. Bir binanın ruhsatı dört kat ise,binayı yapan kişi bunu yedi kata çıkarmamalı. Belediye buna izin vermemeli. İyi biliyorum ilimizde dört katlı olması gereken yerde, bodrumla sekiz kat yükseltmiş. bu büyük bir cinayettir buna müsaade edilmemeli diye düşünüyorum.
Ülkenin her yerinde TIR lar dolusu yardımlar gidiyor. Depremzede kardeşlerin imdadına maddi ve manevi olarak destek olmak için herkes üstüne düşeni yapıyorlar. Müthiş bir yardım ve fedakarlık örneğini gösteriyorlar. Takdire şayan bir durumdur.
Depremde vefat edenler şehitlik mertebesinde, zayi olan malları sadaka hükmüne geçer. Küçük çocuklar cennetin birer kuşu gibi cennete seyran ederler. Acılı anne ve babalara, kardeşlere Yüce Allah sabırlar versin.