Yaz ayları geride bıraktık. Yaz aylarında anız yangınlarıyla hep meşgul olduk. Aman dikkat yazıktır, günahtır. Milyonlarca canlılar yok ediliyor. Dünya ve ahrette bunun hesabı çetindir . Vaazlarımızda, hutbelerimizde bu konuyu hep söyledik. Mahalli gazetemizde yayınlanan Köşemizde bunu hep yazdım anlattım üzerimize düşen sorumluluğu söyleme çalıştım..
Sonbahar yaprakları hışırtıyla dallarından kopuyor yerlerde rüzgarların esmesiyle sürünüyor. O yapraklar ki dalında güzeldir. Dalında yeşildi. Çevreye güzellikler verirdi. Fakat şimdi sonbahar rüzgarlarıyla yerlerde savruluyorlar.
Dünya hayatı da buna benzetebiliriz. İnsan oğlu çocukluk, gençlik, ihtiyarlık ve en son ölümle noktalanıyor hayat serüveni. Dünyaca Ünlü Fotoğrafçi Aram Güleri dün öldü. Binlerce sevenleri tarafından ermeni kabristanında defin edildi. Gazetecilerin değimiyle İstanbul’un gözü diye tabir edilen adam 90 yaşında dünyadan son nefesini verdi. çekmediği fotoğraf kalmamıştı. Cem karaca , Barış Manço , Adile Naşit, Tarık Akan, Kemal Sunal Vehbi Koç, Sakıp Sapancı Ünlü doktorlar v.s. Ünlüler bir bir aramızdan ayrılıyorlar,ayrılmışlar. Her baharın bir kişi, her kışın bir baharı vardır demek ki.
Bizler ve tüm insanlar bu olaylardan ders çıkarmamız gerekir. Ölüm olayını neden kimse durduramıyor. Makam,zenginlik , şöhret kabir kapısına kadardır. Hayatı bu perspektiften bakmak yaşamak lazım diye düşünüyorum. Nedense Mal ve servetle, makam ve şöhrete dalarak bazı insanlar azmış, hemcinsini parçalarcasına bombalarla yok etmekte. Cemal Kaşıkçı adlı Suudi gazetecinin bir aydır konuşulduğu olayı dehşet verici. Bir işi için gittiği konsolosluğa bir daha çıkmıyor. Özel uçaklar 15 kişilik tim öldürüyor ve hala cesedi bulunamadı. Suudiler Parasına ve ABD başkanı babaları Turmpa güvenerek bu vahşeti cinayeti işleme cüretini gösteriyor. Başta sayın Cumhur başkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Türkiye olarak tüm kurum ve kuruluşlarımız olayın üzerine ciddiyetle gidildi ve cinayet şebekesi bir bir çözdü...Bu cinayeti bütün dünya ile paylaşacaktır. Şunu demek istiyorum, Yaşanan bütün olaylar, cinayetler ,zulümler ,vahşetler kimseye kalmayacak. Elbet bir gün bu dünyadan veya Mahkeme-i kübrada sorulacaktır. Allah’ın bir kulu olduğumuzu hesap vereceğimizi, sorumsuz olmadığımızı, mevsimlerin sevk ve idare edildiği gibi , sonbahar misalinde görüldüğü gibi, her kemalden sonra bir zeval olacağını, kainat ve insan büyük bir değişim ve dönüşüm yaşıyor bilmemiz lazım.
Evimin balkonunda gök yüzünden çiselen yağmuru seyrediyorum. Ağaç dallarına konan yağmur taneleri sararan yaprakları döktürüyor. Gerçi yağmur taneleri saçlarımızı okşayarak, göz kirpiklerimizin üzerine konarak okşarcasına iniyor. Tahrip etmeden, zarar vermeden yer yüzüne tane tane iniyor. Bu da bize Allah (c.c) ne kadar bizi sevdiğini rahmet ettiğini gösteriyor. Bunda düşünen insanlar için güzel dersler vardır.
Sonbahardan sonra bütün canlı sürüngenler, ağaçlar ölüm uykusuna dalacaklar. Yeni bir baharı, yeni bir dirilişi beleyecekler. İnsan da bir tohumdur toprağa giriyor ve bir gün her baharda tohumların yeşerdiği gibi, insan da bir gün dirilecek ve yaptıklarının karşılığının hesabını verecektir. Ölüm ve ölüm ötesi hayata döndürülecektir.
Bu iman ve inançla, bu şuur ve istikametle hayata bakmak, hayatı yaşamak hayatımızı ilahi öğretilerle dizayn etmek gerekir. O zaman göreceksiniz hayat, daha güzel, hayat daha mutlu hayat daha yaşanır hale gelecektir. Bunun için mesaimizi bilgi birikimlerimizi ve zamanımızı harcamalıyız diye düşünüyorum….