Toplumu ayakta tutan manevi değerlerdir. Bir toplum ki, manevi değerlerinden yoksun olduğu zaman saygı , sevgi, hürmet, anne baba hukuku edep denilen bir şey ortada kalmaz… üzülerek ifade edeyim ki, son zamanlarda ahlaki çöküntünün yaşandığını, tesettüre riayet etmeyen bazı bayan hanım kardeşlerimiz sokak ve caddelerde görmek mümkün.… Bununla beraber sözüm ona bazı erkeklerinde edebe , ahlaka ve topsal ahlaki değerlere bağlı olmadıklarını, kılık ve kıyafetlerinde görüyoruz. Bazı erkeklerin de erke kıyafetlerine uymadığı diz üsttü kappi denilen bir kıyafetle caddelerde gezindiğini görüyorum..
Bazı erkeklerin diz üstü giysi giymeleri, atletlerle, vücudun yarısı açık olarak görünmesi , çıplak bedenleri , bacakların görünmesi bay- bayan fark etmez. Böyle kıyafet giymek avret mahallesi açıkta olmaları dinen haramdır. Vebaldir. Dinen sakıncalıdır. bayanların saç tellerin görünmesi haramdır günahtır. Bir Müslüman evladına yakışmaz. cadde ve sokaklarda geziniyor.olmaları daha da günahı büyüktür. bu aziz milletin dini ve milli değerlere ters,tamamen uzak ve uymayan bir davranıştır,tamamen batı toplumlarda geçerli olan kıyafetlerle gezindiğini esefle görüyoruz. Bu giyim tarzı İslam da ve İslam ahlakında yoktur. Bazı Bayanların kıllık kıyafetleri de esef verici, örtünmeden uzak , mazbut giyimden uzak , bazı bayanların de bayan kıllık ve kıyafete riayet edilmediğini dehşet ve esefle görüyoruz.
Nefis ve şeytanı duygularla, batı taklitçiliğin yaparak gayri İslami tutum ve davranışlarla ne yazık ki, bu aziz milletin çocuklarını maneviyattan ve dini değerlerden uzaklaştırılmış ve uzaklaştırıyor.. Dini değerlere,manevi yönden uzak bir nesil yetişiyor. Üniversitelere bakıyorsun bir alem, lise ve dengi okullarda kıllık ve kıyafet serbestliği ile daha da hoş olmayan görüntüleri görmek mümkün. Son zamanlarda ahlaki Çöküntü oluşmuştur. Yirmi ve otuz yaş arası gençlerin büyük çoğunluğu nefsani sakallılar, top sakallılar , çember sakallılar göze çarpıyor. Bu dindar millet bu güzide aziz milletin çocukları bir zamanlar böyle değildi. , gençler sayısal olarak toplumdan sayı olarak az değildir..büyük değişim ve dönüşüm yaşanmıştır toplumumuzda.
Hırsızlık olayı toplumda az değildir. Hile, yalan, emniyetsizlik, adalesizlikler, güvensizlik toplumda yaygın hale gelmiştir. Müslüman’ın çocuğu ne yazık ki camilerde hırsızlık yapar hale geldi hırsızlar camilere dadanmıştır. Eskiden hırsız var, yakalayın dendiği zaman, hırsız kaçıyordu. Tanınmamsın diye falanın oğludur yüzü kızarırdı hırsız kaçıyordu. bugün ise hırsız ev sahibini kovalıyor. Bu gidiş hayra alamet değildir. Potansiyel suçlu yapmak elbette ki yanlıştır. Fakat yeni yetişen nesil dinden, maneviyattan , cami ikliminden , ezandan Cuma namazından habersiz yetişiyor.
Bu gibi manevi boşluğu yaşayan gençlerimize İslam ahlakını, maneviyat değerleri anlatmak öncelikle ailede anne ve biz babalara büyük görev ve sorumluluk düşer. Kırmadan, ürkütmeden , kızmadan, uygun bir lisanla bu vahim duruma düşen gençlerimizi uyaralım. İkna ederek İslam ahlakını anlatalım. Sevdirerek kabul ettirerek anlatmamız lazım.
Eğitim döneminde eğitimcilerimize, din gömülüsü din adamlara büyük görevlere düşer. Okul, aile işbirliği ile, öğretmen, veli öğrenci ile işbirliği içinde uygun bir eğitim , öğretimle bu işler yapılabilir.Öğretmek, anlatmak, aydınlatmak lazım diye düşünüyorum. Bunu yaptığımızda güzel ve olumlu ve doğru neticeler alacağımıza inanıyorum…