Oruç tutmakla insan nefsi terbiye olur. Şehevi duyguları ve kötü düşünce ve davranışları frenler. Duygu ve düşüncelere berraklık gelir . Oruçlu bir kalpte kötülük oluşmaz.Oruç toplumsal sorunların çözümünde en iyi etkendir. Yapılan araştırmalara göre oruç ayında olaylar asgariye iner. İslam’ın bütün farzlarında bu çözüm yolları görmek mümkün. Zekat vermek sadaka vermek fakir ve fukarayı görmek fakirliğin önlenmesinde en güzel örnektir.
Fakat bu faydalı durumlardan habersiz olan kimseler, oruçtan, iman ve ahlaktan habersiz olan kimseler ne yazık ki, kötü yollara düşüyor. Hırsızlık, kap –kaç gibi, kötü alışkanlıklar, uyuşturucu kullanımı, kavga, şiddet ve ahlaksızlık gibi şahsı ve toplumu rahatsız edici olaylar baş gösteriyor.
En basit bir anlaşmazlıkta şiddete, kavgaya, kesici aletle birbirine zarar vererek bu nahoş durumlara başvuruluyor, sonuç ölümle noktalanıyor. BU üzücü olayları haberlerden duymak okumak mümkün. Bu durumların ortaya çıkmasının nedeni acizane kanaatime göre caydırıcı önlemlerin olmaması. Mevcut hukuk sistemi vicdanları rahatlatacak caydırıcı önlem değildir. Hırsızı yakalıyor, yaralamaya sebep olmuş adamı tutuksuz yargılıyor. Hırsız evinde yakalıyor hırsızı dövüyor ev sahibini suçluyor. Sarhoş adam direksiyon başında araçla kaza ile ölüme sebebiyet verirse ceza alamıyor.ehliyetine el konuluyor. Fırıncı eksik gram ekmek yapıyor, ekmek yapan adama ceza vermiyor, fırını kapatıyor.Suç işleyen fırıncıdır. Bunun gibi çok örnek vermek mümkün.
İslam’ın emirlerin çoğu Ahlaktır. Maneviyatla ahlak güzelleşir. İbadet ve güzel amellerle ahlak güzelleşir. Ahlaki çöküntü, ahlaki yozlaşma bir toplumda baş gösterirse o toplum huzursuz olur. Cinayet, kavga, gasp, aldatma, hile, yalan, adam kayırma eksik olmaz. Bazı insanlarda bunu görüyoruz. Çabuk öfkelenen anlaşmazlıkları cinayetle sonuçlananları bu toplumda görüyoruz. Her şeyin aşırısı yanlıştır. Aşır sevmek, aşırı nefret aşırı düşmanlık beslemek , araç kullanırken aşır hız yapmak gibi kişiyi yanlışa götürür. Peygamberimiz ‘’ İşlerin hayırlısı orta olanıdır. ‘’ Bu ümmet orta bir ümmettir.’’ Buyuruyor.
Ailede saygı, sevgi, muhabbet, ailede eşler arasındaki hukuka riayet etmek ailede huzurun sağlanmasında en güzel etkendir. Müslüman olarak bu konulara dikkat etmek lazım. Bazıları İslam için kendini affedersiniz yırtıyor fakat eşler arasındaki hukuka uymuyor. Eşine küfür ediyor, yalan söylüyor, hakaret ediyor, saygı göstermiyor böyle bir ailenin dağılmasına sebep olur. Böyle bir ahlak anlayışı İslam’da yeri yoktur. Bir kendini bilmez zalim biri eşine zulüm ediyor, hakaret ediyor, alay ediyor, baskı uyguluyor böyle kendini bilmez, dinini bilmez bir adamı Müslümanlar böyledir demek İslam’a ve Müslümanlara haksızlıktır. Böyle kötü ahlaklı birini Müslüman’a mal etmek zulümdür.
İslam’ın her tavsiye etiği, Allah’ın her emri insanoğlunun faydasınadır. Yararınadır. Allah’a karşı Sorumluluk bilinci ile hayatına düzen vermeli. Allah’a karşı görevlerimiz nelerdir, peygambere karşı, kitabımıza karşı ailesine karşı, eşine,komşularına karşı sorumluluklarımız nelerdir bunu bilmek bu sorumlulukları yerine getirmek insanın asli vazifesidir. İnsan sorumsuz değildir. Kıyamet günü peygambere en yakın olan akrabaları değil, ahlakı güzel olan bana en yakındır. buyuruyor peygamber.
Oruç, namaz, haç, zekat gibi İslam’ın temel esasları ile insan güzel ahlak sahibi olur. İbadet şuuru, anlayışı ve bilinci ile İslam ahlakı kişide olgunlaşır.Bu görevimizi layıkıyla yapmaya çalışalım…