Bahar mevsimin gelişi bize, yeni bir baharın dirilişini gösteriyor. Tabiat canlanıyor. Bitkiler ağaçlar süsleniyor, çiçekler açılıyor, tohumlar filizleniyor. Tabiat yeni bir hayata merhaba diyor. Bahar mevsiminde renge renk çiçeklerin açılması bir dilişi simgeliyor.
Bundan dolayıdır ki, eskiler 21 Mart ayına girdiği zaman baharın geliş bahar bayramı olarak anmışlardır. Nevruz bir bahar bayramıdır. Baharın geliş diye isimlendirilmiştir. Farsça bir kelime olan nu roz= yeni gün anlamına geliyor. Sonradan nevroz adını almıştır. Bir bahar bayramı olan Nevruz ne yazık ki, her yıl olduğu gibi sadece Türkiye’de bu gün kana bulanıyor. Kaosa, çatışmaya, araçların yakılmasına , esnafın dükkanın camını indirilmesine sebep oluyor.
Nevruz bir dini bayram değildir. Dini muhtevası yoktur. İslam’da, iki önemli dini bayramı vardır, Mübarek kurban bayramı ve Ramazan bayramı. İki milyar Müslüman bir kitlenin heyecan ve aşkla kutladığı din iki bayramdır. Bunun dışında kutlanan bayramlar dini değildir.
Bahar bayramı bizi tefekküre sevk etmeli. Yeni baharın gelişi, yer yüzü coğrafyasının renge renk çiçeklerle, desenli motifli , harika bir dekorasyon şeklinde ağaçları renklendiren, Allah’ın bu harika sanatları eserleri üzerinde düşünerek ilimle, tefekkürle düşünerek, imanımızı kuvvetlendirmeliyiz. Bu sanat eserleri bize ; yüce Allah’ın vahdaniyetine, vacibul vücuduna, kudretine, azametinin yüceliğini, birliğini, kudret ve azametini gösteriyor. Baharı bu anlayış ve inançla, baharı bu gözlemlerle kutlanmalı. Baharın gelmesiyle, yeşillenen , çiçeklerin açılması, ağaçların bir gelin misali çiçeklerle süslenmesi , Allahın bu eserlerini düşünerek bizim İmanımızı kuvvetlendiren sebepler olarak görmeliyiz..
Tefekkürü önce nefsimizden başlayarak, bu tefekkürü namazla ibadeti ile, dilimizle zikir gibi, bize takdim edilen nimetleri düşünerek vereni düşünerek, şükranlarımızı sunmalıyız. Tefekkür ve teşekkürü yaratanımıza bu şeklide yapılabilir. sonra afaka sunmalı. İmanın kuvvet bulması noktasında, şu muhteşem bahar mevsiminde, Allah’ın sanatları hakkında düşünerek, ne mükemmel yaratılmış, ne güzel yaratılmış Allah’ım ! senin bu harika sanat eserlerin, senin güzel bir sanatkar olduğunu gösteriyor. Bir çiçeği yaratabildiği gibi, bütün çiçekleri yaratabilir, bir baharı yarattığı gibi bütün bahar mevsiminde bütün ağaçları süsleyebilir. Kainatta bulunan Bu esereler O zat-i zülcelalin, kudret-i hakimin kuvvetini, gücünü, yaratıcılık vasfını gösteriyor. Baharı anarken, nevruzu anarken bu şeklinde insanı tefekküre götürmeli. İmanının kuvvetlendirmeye götürmeli.
Baharın dirilişini, baharın gelişini nevruzu bu inançla kutlamalı. bu iman şuuruyla, iman gözüyle bakmalı. Her bitki bir tohumdur . O tohumdan yaratılmış, toprağa girilmiş baharın gelmesiyle diriliyor.
İnsanoğlu da bir tohumdur. Topraktan yaratıldı , toprağa girecek ve tekrar topraktan yaratılarak dirilecektir. Olaya bu şekilde bakmak gerekiyor diye düşünüyorum. İnsan bu kainat sarayına bir gaye ve amaç için gönderilmiş harika bir varlıktır. Ölüm ve ölüm ötesi hayat için yaratılmış ölümle ebedi bir hayata gidiyor. Hiçliğe, yokluğa gitmiyor.
Her baharın geliş bir dirilişi gösteriyor. Allah’ın yüceliğini, kudret ve yaratılışını gösteriyor. Kainatta hiçbir şey kendi kendine var olmamış ve hiçbir şey yokluğa gitmiyor. Demek ki, biri sevk ve idare ediyor. Hayatı bu anlayışla anlamak, okumak ve hayatımıza yön vermek gerekiyor. Bu inançla bu düşünce ile hayata bakan , hayatı düşünen, kendini ebedi bir hayata hazırlayan insan mutlu olur, başkasına da mutluluk verir. İnsan bu ideal ve misyon ve vizyonla yaşamalı…