Nerede o eski bayramlar…!

Bu yıl Ramazan bayramı salı gününe denk geliyor. 30 Gün boyunca oruçlarımızı tutarak bir Bayram’a daha kavuşmanın sevincini yaşıyoruz. Müminlerin bayramı olarak kabul edilen ve ibadetlere kat kat sevap yazılan bu mübarek günde Ramazan bayramını ifa edeceğiz. 

Üç gün boyunca bayramın manevi kazançlarından yararlanma fırsatımız da devam edecek. Bu süre zarfında bayram ziyaretleri, Fitre ve zekatlarımızı muhtaçlara ulaştırmak, Akraba ve mezarlık ziyaretleri bizi bekleyen görevler arasında yer alıyor.
Bu vesileyle tüm İslam âleminin Ramazan bayramı kutlu olsun.
Dilerim bu bayram; hayırlara, güzelliklere, huzura, barışa, kardeşliğe açılan kapı olur.

Xxx

Bir bayramda özetle olması gerekenleri yazdım.
Peki, durum böyle mi?
Son yıllarda yaşadığımız değişimle birlikte insani yönümüz dökülmeye başladı ve bunun sonucunda dini vecibelerimizden uzaklaştık.  Özde yerine sözde bir kimliğe büründük.
“Elhamdülillah Müslüman’ız” diyoruz ama icraatta bunu teyit edecek birçok olgudan uzaklaştık.
Bayramlar artık tatil dönemi olarak görülüyor.  
Aile bireyleri bile birbirini soramaz hale geldi.
Komşu komşudan, akraba akrabadan uzak… Önce kent, sonra mahalle, sokak ve netice itibariyle aile içinde sevgi saygı birçoğumuz için küçüldü ve hatta yok oldu.
Nasıldık, ne hale geldik?
Hani hep bayramlarda deriz ya ‘ Nerede o eski bayramlar…’
Eski bayramlara, eski dostluklara, vicdanlı, merhametli içinde sevgi ve saygı olan insan profillerine giderek özlemimiz artıyor. Bir çoğumuz yaşlı insanları ve yetimleri ziyaret etmeyi, sosyal medya hesaplarımıza fotoğraf yüklemek için yapar olduk. Bayram ‘herkes için bayram olsun’ diye yapılan içten ve samimi yardımlaşmalar iyice azaldı.
Peki hasretle andığımız o eski bayramları bayram yapan ruhu’ yakalamak için bir şey yapıyor muyuz?
Koskocaman bir hayır!

Xxx

Her ne kadar insani yönümüzü kaybedip materyalist bir ruh haline büründüysek de bayramları bayram gibi yaşamalıyız. Birkaç bayram gününü çok görmemeliyiz.
Tatile çıkamayan çoğu insan için eza gibi algılansa da bayram gününde bayram namazıyla güne başlayalım. Mezarlıkları ziyaret ederek yakınlarımızdan dua ve Fatihaları esirgemeyelim.
Komşu, akrabaları, fakir fukarayı unutmayalım.

Xxx

Ramazan bayramını yüzeysel değil, içten ve samimi olarak kutlayalım.
Akraba, dost ve yardıma muhtaç insanları ziyaret edelim. Zekat ve fitrelerimizin muhtaçlara ulaşmasını sağlayalım. Gelen misafirleri içten ve samimi karşılayalım, ikramlarda bulunalım.
Fakir-zengin, mevki sahibi- işsiz nitelemelerden uzak kalalım.
Herkese insan olduğunu, saygı ve sevgiyi hak ettiğini hissettirelim.
Bayram nedir?
Yardımlaşma ve dayanışmadır.
Komşuluk ve akrabalık bağlarının güçlenmesidir.  İnsanların birbirlerine yardımcı olması, hoşgörü, sevgi ve saygıdır.
Bunları yaptığımızda bizden ne eksilecek?
Ayrıca bunları yapmamak bize hiçbir şey kazandırmayacağı gibi; yapmak da hiçbir şey kaybettirmeyecektir. Bilakis dini, vicdani ve insani boyutuyla kazanmış oluruz.
Yapmadığımızda ne olur?
Gittikçe toplumdan soyutlanan, materyalist ruh haline gelen, her şeyi parayla kazanacağına inanan ama sonuçta kaybeden bir profil haline geliriz.
Bu da bize bir şey kazandırmaz.
Barış, kardeşlik, sevginin hâkim olduğu bayramlarda buluşmak dileğiyle…
Hayırlı bayramlar…