Artık teknoloji sayesinde gasp ,cinayet, toplu katliamları canlı izliyoruz.. yapanlar utanmıyor çünkü alıştılar izleyenler de vicdanları ve rahat koltukları arasına sıkıştılar…
Suriye’den söz ediyorum. Bir millet canlı yayında tüm dünyanın gözleri önünde “Küresel katiller, hırsızlar ve onların kurdukları çeteler tarafından yok edilmekte, sürgün edilmekte, vatanları işgal edilmektedir.
Allah aşkına 5 yaşındaki bir çocuğa sorsanız şunu der; ne işi var Suriye’de Daeş’in PKK’nın YPG’NİN, ABD’nin, Rusya’nın ve binlerce hırsızın ajanın katilin….
Ve neden BM, NATO, İnsan hakları örgütleri, çağdaş kurumlar, İnsan hakları mahkemeleri ve çağdaş dünya enden seyreder…
Suriye’ye binlerce kez teşekkür borçludur insanlar. Tüm dünyanın maskesini düşürdüğü için. BM Nato ve insan hakları örgütlerinin bir masal olduğunu gösterdiği için. Meğer bu kurumlar sadece veto hakkı olan Küresel güçlere hizmet ediyormuş…
Aslında Suriye bataklığı tüm insanlığın sınavıdır…
Demokrasiden, insan haklarından , çağdaş uygarlıktan, özgürlükten söz eden STK’lar, sözde yazarlar, gazeteciler nerdeler….
Çoğunun maaşını küresel güçlerin kurdukları oluşumlar ödediği için susuyorlar.. susacaklar. Onlar ancak efendileri istediği zaman yazar konuşurlar… zira Suriye’yi işgal edenler onları besleyen efendileri…
Peki kim bu Suriyeliler, neden göç ettiler, neden vatansız, yetim, çaresiz, aç, evsiz , kimsesiz kaldılar?
Milyonlarca Suriyeli masum çocuk, kadın, erkek neden katledildi göçe zorlandı, bombalarla parçalandı, işkence gördü çocukları kaçırıldı. Neden neden…
Ege’de Akdeniz’de neden boğuldu onbinlerce masum. Demokrasi havarisi kesilen ve dünyaya demokrasi dersi veren Batılılar neden onları kabul etmedi?
Neden evleri okulları hastaneleri yuvaları başlarına yıkıldı. Suçlu kim?
Suriyeliler mi , Küresel Güçler mi , yoksa seyirci kalan dünya mı?
PKK/YPG çoğunluğu Arap ve Türkmenlerin yaşadığı topraklarda Amerikan silahları ile etnik temizlik yaparak masum insanları öldürüyor kaçırıyor ve işgal ediyor. ABD güdümlü bir Kürt devleti kurmak için. Suriye’deki göçün en büyük nedenlerinden biri PKK/YPG’nin yaptığı etnik temizlik ve katliam…
ABD, İngiltere, Fransa ve Rusya’da petrol için , Suriye’yi elinde tutmak ve yandaş yönetim kurmak için ordalar… Bir zamanlar Türkiye ‘ye yaptıkları gibi. Yönetimi seçip öyle gidecekler ve istedikleri gibi sömürecekler…
Onlara itaat etmeyen herkes ya ölüyor ya göç ediyor ya da zindanlarda işkence görüyor.. Esad’ın zulmünü saymıyorum…
Suriyelilerin Türkiye’de ne işi var diyenlere sesleniyorum:
Bir de şöyle bakın olaya; Küresel güçler tarafından, aramıza suni sınırlar konmadan önce, Antepli ve Halepli kardeşti. Musul, Kerkük, Diyarbakır kardeşti. Yemenli, Faslı, Tunuslu, Cezayirli, Trablusgarplı, Filistinli, Bosnalı, Kosovalı, Üsküplü, Batumlu, Trabzonlu, Vanlı, Kayserili, Batmanlı kardeşti…
Küresel katiller, emperyalistler; yüz yıl önce Osmanlı’yı öldürdüler sonra da aramıza sınırlar çizdiler, kardeşliğimizi yasakladılar. Ümmetin çocukları sınırların ötesinde düşman kardeşler oldular.
Buna da özgürlük, laiklik, bağımsızlık, çağdaş uygarlık düzeyi dediler…
Oysa Kuranı kerim “Ancak Müslümanlar kardeştir” buyuruyor. Rahmet peygamberi efendimiz de (SAV) “ Irkçılık davasına kalkışan ve onu destekleyen bizden değildir” buruyor.
Allah ve peygamberin sözleri de gösteriyor ki ırkçılık belası ümmet için en büyük bela.. Osmanlıyı ümmetin birliğini ırkçılık belası bozdu. Irkçılık yüzünden tel örgüler akasında yalnız ve yetim kaldık.
Irkçılık belası yüzünden ABD’nin silahları ile PKK 40 yıldır yüzbine yakın masumu katletti.
Ve yine ırkçılık belası yüzünden çaresiz yuvasız Suriyeli çocuklara “Burda ne işiniz var” diyecek kadar duyarsızlaştık…
Empati yapın lütfen:
Bir an kendinizi 12 yaşındaki Suriyeli bir ortaokul öğrencisinin yerine koyun. Yuvasında okulunda mahallesinde mutlu ve hayalleri olan bir çocuk. Bizim çocuklarımız gibi.. ve bir gün anlamadığı birşeyler oluyor hayatı kabusa dönüyor…
Bir sabah evleri basılıyor abileri ablaları Küresel hırsızlarca finanse edilen DAEŞ, PKK YPG gibi terör örgütleri tarafından kaçırılıyor. Okula gidiyor, okul bombalanıyor tüm arkadaşları parçalanarak ölüyor. Mahalleye koşuyor her tarafta cesetler herkes kaçıyor. Eve koşuyor anne ve babasına sığınıyor ve bir gün annesi babası da bombalarla parçalanıyor yuvaları başlarına yıkılıyor.
İşte o 12 yaşındaki çocuk şimdi Türkiye’de. Kimsesiz ,yuvasız ,yetim, ruhsal durumu perişan, aç ve sefil bir halde. Her türlü tehlikeye açık sokaklarda kalıyor. Suçlu olan bu çocuk mu yoksa bu çocuğu bu hale getiren katiller mi?
Hangi vicdan ve akıl bu çocuğa Türkiye’ye gelme ülkende kal diyebilir? Zaten ülkesi yok ki Suriye işgal altında ve paramparça…
Tüm dünya susmuş, Zengin Arap kralları ve emperyalistlerin uşağı yönetimler susmuş. Dünya bu trajediyi canlı yayında izliyor. O mazlumları kabul eden tek ülke Türkiye ve onları dünyada saunan tek adam Erdoğan.
Şimdi anladınız mı neden Batı ve dünya medyası neden Erdoğan’ı sevmiyor neden diktatör diyor…
Çünkü onların piyonu değil çünkü onların cinayetlerini yaptıkları hırsızlığı dünyaya anlatıyor ve mazlumlara kol kanat geriyor..
Küresel güçler, onların oyunlarını bozan tek adam Erdoğan’ı bu sefer de “Suriyeli mülteciler” kartıyla vurmak istiyorlar.
FETÖ darbesi PKK cinayetleri, Gezi olayları, bombalar, Avrupa’nın baskısı yetmedi. Şimdi Suriyelileri kullanıp Türkiye’yi kaosa sürüklemek istiyorlar.
Bir yandan da Kılıçdaroğlu’nu kullanıyorlar. Casusluk yapanlara adalet isteyen adam (?)
Dünyadaki mazlumların son kalesi ve sığınağı olan Türkiye’yi yıkmak için ellerinden gelen herşeyi yapacak Küresel katiller…
AMA GÜÇLERİ YETMEYECEK. Çünkü dünyadaki milyonlarca Müslümanın duası bizimle. Belki de misafir ettiğimiz Suriyeli bebeklerin duaları kurtarıyor bizi…
Anlatacak öyle çok şey var ki…
Ama eminim beni anladınız.
Allaha emanet olun.
İbrahim EROĞLU
Eğitimci Yazar
9 Temmuz 2017