Lütfen bekleyin..


Abdulhakim KANGÜL

HİKMET GÖZLÜĞÜYLE DÜNYAMA BAKARKEN

20 Şubat 2018, 18:25

 Yüz binlerce varlık içinde en şerefli, en rütbeli, en yıldızlı kendini ve var edeni bilen en zengin varlığım ben, dünyada küçültülmüş bir dünyayım, hem de O'nun sanatlı, lakin henüz meçhul bir mucizesi olarak... Evet, harikalar diyarı dünyamda engel tanımayan harikulade en şerefli varlığım ustamın elinde, işlem görmeye, işlenmeye, çizilmeye, inşa olmaya hazır bir eserim, bir pırlantayım, bir elmasım, kumaşım. Mimar, sanatkar ve terzi O'dur, proje, tasarım, mimarlık, dizayn kısacası her şey MADE İN GOD 'tır. O, dilerse elbiseyi uzun yapar, kolu kısa diker. Geceyi, gündüzü onaranın elinde şekil verilecek hamurum, bir kumaşım, O ise mührünü, markasını basar. Kainatı ve içindeki harikaları yaratan beni mi sağlam yapamaz! Hayır, en şerefli varlık için o ne dilemişse bir hikmeti vardır, imtihan eder herkesi bir şekilde... Hakikatlere ayna olan hikmet gözlüğüyle baktığımda dünyama orda isyan, nankörlük, ümitsizlik, karamsarlık, tembellik bulunmuyor. Semtimde, mahallemde, sokağımda kanaat, şükür, yaşama sevinci, azim, inanç ve sabır bulunuyor...Evet, bu sihirli gözlükle aynaya baktığımda herhangi bir engel ve eksiklik görmüyor tam tersine fani dünyadaki kısa süreli bir imtihan olarak idrak ediyorum ve aynada o ebedi yurdumu, ebedi vatanımı görüyorum . Ebedi yurdumda her sesi duyuyor, her nimeti tadıyor, her sözü söyleyebiliyorum. Bir hikayedeki hakikati hatırlıyorum. "Bu da Geçer Ya Hü " diyorum... Tasarrufunu dilediği gibi yapar, ben ona neden niçin diye sormaya haya ederim. O'na hesap sorma yetkisine sahip değilim öyle de beni yoktan var eden bütün azalarımı kusursuz yaratan beni sağır ve dilsiz yaratmasında hikmetler var. Dileseydi dilimi ve kulağımı da sağlam yaratamaz mıydı? Tabi ki yaratabilirdi ama o bana bunu layık gördüyse, önüme böyle bir engel koyduysa ve bu benim imtihanımsa Rabbim! Kahrın da hoş lütfun da hoş derim. Evet, ben sağır ve dilsiz yaratıldığıma değil de çevremdeki insanların beni küçümsemesine, kaş göz işareti ile alay etmeleridir asıl beni derinden üzen. Ama onlar bilmezler ki onlar da her an engelli olmaya adaylar. Bu eksiklerimle imtihanımı verirken sizler de imtihanınızı verdiğinizi unutmayınız. Duyu organlarını başka gayeler uğrunda kullananlar; haksızlık karşısında susan, hakikati görüp sessiz kalan, kulaklarını insanlık değerlerine tıkayan, dilini farklı gayelere tercüman ettiren biri büyük oranda engelli değil midir, ebedi imtihan noktasında o kayıp kuşağında, maratonunda değil midir? Asıl engelim insanların bana olumsuz, ilgisiz, alaycı, küçümseyici bakmalarıdır. Doktora ,avukata, alışverişe, okula kısacası tüm hayat ünitelerine gittiğimde her vatandaş gibi ilgi, adalet, eşitlik, sevgi isterim, beni eksik görüp acıma hissini vermelerini asla istemem. İnsanların bana acıyarak değil; hayranlıkla bakmalarını isterim. Çünkü bizim onun gibi engellimiz olmamasına karşın daha engelli gibi davranıyoruz cümlenizi duyar gibiyim... Hikmetsiz bakış, bizi kaybetme kuşağına, iklimine sürükler. Kalp engelli, vicdan, ruh engelli, inanç engelli olan biri ebedi olarak engellidir, kayıplardadır. Ustayı mı, mimarı mı beğenmedin? Lütfen siz de bir hikmet gözlüğü takın, birbirimizi anlamaya çalışalım, kazan kazan formülünü kullanalım... Aman Allah'ım! O kadar zenginim ki her bir organım trilyonlar değerinde. Biri bana dünyayı verse gözlerimi vermem, ayaklarımı, ellerimi vermem. Çünkü verilen emaneti en iyi şekilde koruma gayretinde olurum. Biz, yaratıcının en belirgin bir mucizesiyiz. Sivrisinek, yılan, akrep, diken, odun olarak yaratılabilirdik, ölünce de yok olup gidebilirdik. Lakin hep var olacağım bir memleketimin var olması yaşama sevincimi kamçılıyor, kanatlandırıyor... Türkiye'de nüfusun %13'ünü engelliler oluşturuyor. Örneğin Adana'da 50 bin, Gaziantep'te 30 bin, Batman'da 20 bin civarında engelli var. Devlet son zamanlarda engellilere birçok hak tanıdı, ilgi gösterdi, iş sahibi olma ,eğitim, maaşa bağlanma vs. oktalarında yardım etti. Yalnız bunları yetersiz görmekteyim, daha büyük farkındalıkların oluşturulmasını arzu

ediyorum. Çocuğun doğumundan itibaren sağlığı konusunda bir doktoru, bir psikoloğu olsa anne ve babalara engelli birine nasıl davranmaları gerektiği konusunda eğitim verilse, sağlıklı birine ödenen para ile engelli birine verilen para aynı olsa, evlerin projelerini yapan mühendisler, müteahhitler bizi de düşünerek evin içini dışını dizayn etseler, devlet, belediyeler, firmalar, okullar çalışmalarını yaparken bize göre de yapılarıoluştursalar, lunaparklar, AVM'ler, şehir parklarındaki oyun alanlarıyapılırken bizi de unutmasalar harika olurdu. Bir banyo, wc, yatak odası,arabaya binme vs. konularında kolaylaştırıcı birtakım zorunlu kriterler getirilse harika olur... Sözün özü, özetin özeti iki şey istiyorum: Birincisi: İşitme ve konuşma engelli kardeşlerim! Hikmet gözlüğüyle hayata bakarsak hayatı güzel görür ve lezzetler alırız ki bu bir sanattır. Sabır ve şükür yörüngeli bir yolun yolcuları olalım ki hep kazanalım, yaşama sevinciyle dolalım... İkincisi: An itibariyle fiziksel bir engeli olmayan kardeşlerim! Lütfen bize acımak yerine sevgi, saygı, şefkat gösterin, biraz empati yapın, hem bedava, hem çok kazandıran, her iki hayatılezzetli kılan ismini yazımın başlığında bulacağınız bir gözlük tavsiye ediyorum ... Haydi, birlikte her engeli aşmaya...

Yazıma bir şiir dörtlüğüyle son veriyorum... İnan kimse istemez, Eksik olsun bir yeri. Sağlamsan yavrum şükret, Değerlendir günleri. Abdulhakim KANGÜL ve Kıymettar Yeğeni

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.

RSS
© 2024 - Batman Demokrat Haber | Batman Yerel Gazetesi
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=