Uzun süre aç kalınması metabolizmayı yavaşlatır ve besinlerin yağ haline gelmesini kolaylaştırır. Kan şekeri ve tansiyon düşmeleri olabilir. Vücut ısısında azalmalar, baş ağrısı, depresyon, mide rahatsızlıkları, hazımsızlık, halsizlik gibi rahatsızlıklar görülebilir. Bu nedenle mutlaka SAHURA kalkılmalıdır. 2 ana ögün ve 2 ara ögün yapılmalı… Sahur ve iftar iki ana öğün ile iftardan sonra 1-1.5 saat aralıklarla iki ara öğün olarak düzenlenmeli, azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir.
İFTARDA NELERE DİKKAT ETMELİYİZ ?
İftarda fazla miktardaki yemek yenilmesi boş mideye yüklenilmesine sebep olur. Çorba veya kahvaltılık, hurma, domates, peynir gibi hafif yemeklerle başlanılmalı 10-15 dakika ara verdikten sonra ana yemeklere geçilmelidir. Ana yemek olarak az yağlı et yemekleri veya sebze yemekleri tercih edilmelidir. Yemekler uygun pişirme yöntemleri ile hazırlanmalıdır. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir. Kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine; bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir.
SAHURDA SIKI Bİ KAHVALTI YAPIN!
Uzun yaz günlerinden dolayı mutlaka geç sahur yapılmalı. Sıkı bir kahvaltı şeklinde olması gerekir sahurun. Protein tokluk sağladığı için yumurta, peynir, süt, yoğurt mutlaka tüketilmelidir sahurda. Bol sıvı alınmalı, su içilmelidir. Fazla tuzlu besinler tüketilmemelidir. Sahur yemeklerini azar azar, iyice çiğneyerek yenilmeli. Çiğ sebze, domates, salatalık gibi yiyeceklere mutlaka sahurda yenilmeli. Bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesi ve vücut direncinin artması için mevsim meyvelerinden sahur bittikten sonra bir porsiyon tüketilmelidir.”