Yağışsız geçen dönemin uzaması durumunda kuyuların çalıştırılacağını aktaran Öter, enerji israfı ile birlikte artan su israfının kuraklığa neden olduğunun altını çizdi. Kuyulardan kullanılan yeraltı suyunun tarımda vahşi (salma su denilen) şekilde kullanıldığına dikkat çeken Öter, bu uygulamanın hem toprağı çoraklaştırdığını, hem de yeraltındaki sınırlı suyun yok olmasına neden olduğunu vurguladı. Ülkemizde ve dünya genelinde son yıllarda küresel ısınmadan kaynaklı bir kuraklık yaşandığına dikkat çeken Öter, ‘’Kuraklık her geçen gün bölgemizi olumsuz etkiliyor. Malum bu sene ülkemizde sonbahar ve kış aylarında son 40 yılın en kurak yılı yaşanıyor. Şu anda toprağın 10 santimetreden sonrası kuru. Yağış ayı olan Mart’ta olmamıza karşın ciddi bir kuraklık var. Elektrik ile ilgili de çiftçilerimizin, enerji şirketinin, bakanlığın sıkıntıları var. Vahşi sulama yerine damla sulama sistemi kullanılmalı, bakanlık da bununla ilgili ciddi çalışmalar yapmalı” dedi.
ÇİFTÇİ MUTLAKA DAMLAMA SULAMAYA GEÇMELİ
GAP suyu toprakla buluşana kadar hükümetin çiftçiye faizsiz hibe desteğinde bulunması gerektiğini de belirten Zahireciler Derneği ve Kızıltepe Toplumsal Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Şerif Öter, yaşanan israftan kurtuluş önerisini şöyle açıkladı: “Hükümetimizin damla sulaması için faizsiz veya hibe şeklinde çiftçilere destek vermesini istiyoruz. Bu vahşi sulamanın bir an önce terk edilmesi gerekiyor. Vahşi sulama ile ilgili uzmanlar da açıklamalar yapıyor ve milli servet olan toprağımıza zarar verdiğini söylüyor. Yer yer 400-500 metrelerden su çekiliyor. GAP suyu toprakla buluşana kadar mutlaka çiftçinin damla sulamaya geçmesi gerekiyor.”