Lütfen bekleyin..
Deneyde üniversite öğrencilerinden iyi oluşlarını değerlendirmek adına mutluluk ve özerklik, yeterlilik, ilişkilenme gibi temel psikolojik ihtiyaçlar hakkında öz-bildirim raporları yazmaları istendi. Ardından öğrenciler seçkisiz(rastgele) olarak üç farklı gruba atandı. Deney kapsamında, bir grup kendilerini mutlu edecek bir şey yapmak üzere, bir grup başka bir kişiyi mutlu etmek üzere ve bir grup da sadece sosyalleşmek üzere görevlendirildi. (Deneyde yalnızca sosyalleşme görevi verilen ayrı bir grup tayin edilmesinin nedeni, başkaları için bir şeyler yapmanın, herhangi birinin varlığının ötesinde bir etkisinin olup olmadığının değerlendirilmek istenmesidir.) Katılımcılar kendisine tayin edilen görevi yerine getirdikten sonra ne yaptıklarını raporladılar, mutluluk ve psikolojik ihtiyaçlar ölçeğini yeniden doldurdular. Analiz sonuçlarına göre bir başkasını iyi hissettirmek için bir şeyler yapan katılımcılar diğerlerinden çok daha mutluydu ve onların bu mutlulukları diğer kişiyle daha güçlü bir bağ kurmuş olmalarıyla ilişkiliydi.
Araştırmanın lideri Titova deney sonuçlarını şöyle değerlendirdi: “Başkalarını mutlu etmek, insanlar için birileriyle sosyalleşmekten ya da kendi mutlulukları için bir şeyler yapmaktan çok daha anlamlı. Başkalarını mutlu etmeyi amaçladığımızda kendimizi onlara bağlı hissediyoruz çünkü bu bizim için oldukça önemli olan bağlılık ihtiyacımızı karşılıyor.”
Araştırmanın başka bir bölümünde Titova ve meslektaşları başkalarını mutlu etmenin, bulaşma etkisi denilen, duyguların kişiler arasında yayılması anlamına gelen durum nedeniyle gerçekleşip gerçekleşmediğini görmek istediler. Bunu anlamak için deneyi farklı bir biçimde tekrarladılar. Bu defa katılımcılardan iyilik yaptıkları kişiyi tanımlamaları ve ne kadar mutlu göründüklerini ifade etmeleri beklendi. Sonrasında araştırmacılar iyilik yapılan kişilerle iletişime geçerek gerçek mutluluk seviyelerini ölçtüler. Araştırma sonuçları gösterdi ki başkasına iyilik yapan katılımcıların mutluluk seviyesindeki artış, iyilik yapılan kişinin mutluluk seviyesiyle ilişkili değildi. Dolayısıyla başkasını mutlu etmenin bizleri mutlu ediyor olmasının bulaşma etkisinden kaynaklanmadığı ortaya konmuş oldu. Fakat eğer katılımcılar onların yaptıkları iyilik sayesinde diğer kişinin mutluluğunun arttığını algılamışlar ise bunun onları daha da fazla mutlu ettiği kaydedildi.
Titova ve meslektaşları bu etkinin birbirlerine yabancı kişiler arasında nasıl gerçekleşebildiğini merak ettiler ve bunu da araştırmak istediler. Araştırmacılar araçlarını bir sokağa park etmiş kişilere giderek iyi oluşları hakkında sorular içeren anketi doldurmalarını istediler. Bazılarına sadece para verildi, bazılarınaysa anketi doldurmadan önce park ücretini ödemeleri için para verildi. Başka bir grup katılımcıdan bu parayla başkasının arabasının park ücretini ödemeleri ve bu kişilerin içinden bazılarından da yaptıklarını yabancının arabasının üzerine bir not kağıdı bırakarak açıklamalarını istediler. Sonrasında araştırmacılar bu dört grubun mutluluk derecelerini ve ihtiyaçlarını ne kadar karşılanmış hissettiklerini karşılaştırdılar. Araştırma sonucunda, başkasının arabasının park ücretini ödeyen grubun, kendi arabasının park ücretini ödeyen kişilerden ya da sadece para alan kişilerden önemli ölçüde daha fazla mutlu hissettiği görüldü. Yabancının arabasına not bırakanlarsa onlardan da fazla mutlu olmuştu.
Baş araştırmacı Titova’nın belirttiğine göre bir başkasını mutlu etmek, onlarla bağlantı ve ilişkimizi arttırarak bizi daha çok mutlu ediyor. Fakat bu durum aynı zamanda insanların yaptıkları iyilik için bir şeyler kazanmayı sevmelerinden kaynaklanabilir ya da bu insanlarla bağlantımızı arttırdığı için bizi mutlu eden başka bir nazik davranış olabilir. Aslında her iki durumda da görülüyor ki birileri için iyilik yapmak bizi kendimiz için bir şeyler yapmaktan daha çok mutlu ediyor. Ayrıca bu iyiliğin bizi mutlu etmesi için o kişiyi tanıyor olmamız ya da onunla gerçek bir fiziksel bir iletişim gerçekleştiriyor olmamız gerekmiyor.
Araştırmanın lideri Titova bu çalışmanın başka kültürlere de uygulanması sırasında ihtiyatlı olunması gerektiği konusunda araştırmacıları uyarıyor. Bunun nedeni araştırmalarda tüm mutluluk pratiklerinin diğer kültürlere olduğu gibi aktarılamayabileceğini göstermesi. Yine de başkalarını mutlu etmenin bizim mutluluğumuzu nasıl arttırdığıyla ilgili çalışmalar yapmak faydalı olacaktır.
Hiwell Nedir?
Hiwell, online bir platformda uzman klinik psikologlarla danışanları bir araya getirerek psikolojik danışmanlığı ulaşılabilir, uygun fiyatlı ve konforlu hale getirir. Hiwell, danışanların video görüşmeler ve mesajlarla uzman psikologlardan hizmet almasını sağlar. “Başlayın” diyerek sizin için özel tasarlanmış psikolojik danışmanlık sürecinize hemen başlayabilirsiniz.
