Hemşirelerin, tüm dünyayı kasıp kavuran Covit19 salgınındaki
hayati rolleri, insanlar nezdindeki saygın konumunu daha da pekiştirmiştir.
Aynı durum ülkemiz için de geçerlidir. Tüm sağlık çalışanlarımız
gibi hemşire arkadaşlarımız da salgının en başından beri büyük özveri göstererek adeta destan yazmışlardır.
Üstelik bu özveriyi, hemşire istihdamı noktasında, OECD ülkeleri
arasında en alt sıralarda yer almalarına rağmen göstermişlerdir.
Sağlık-Sen olarak, sağlık hizmetlerindeki fiziki iyileştirmelere
rağmen başta hemşire kadrosunda çalışanlar olmak üzere sağlıkta istihdam eksikliğinin önemli bir sorun olduğunu buradan bir defa daha hatırlatmak istiyoruz. Bu sorun, fazla mesai ve zorlu çalışma koşullarıyla birlikte düşünüldüğünde daha yakıcı hale gelmektedir.
Öyleki çoğu sağlık çalışanı, mesai bitiminde evine gittiğinde çocuğuna zaman ayıracak dermandan yoksun kalabilmektedir.
Elbette hemşire arkadaşlarımız dahil, sağlık çalışanlarının
tamamı, artık bazıları kronikleşen daha başka sorunlarla da mücadele etmek mecburiyetinde kalıyorlar.
Bu sorunları görmezden gelmek, ötelemek, yok saymak sağlık
çalışanlarının ağır iş yükünü artırıp, ümitsizliklerini derinleştireceği gibi yürütülen sağlık hizmetlerini de olumsuz etkilemektedir.
Oysa sağlık hizmetleri kutsaldır ve ihtiyaç duyan herkes hak
ettiği hizmeti, onurluca almak mecburiyetindedir.
O nedenle bu hizmeti sırtlayan sağlık çalışanlarının, aşağıda
sıraladığımız sorunlarının acilen çözüme kavuşması gerekmektedir;
-
Hakkaniyetli bir döner sermaye sistemi oluşturulmalı, her sağlık çalışanı alın terinin karşılığını hakkıyla almalı.
-
Farklı türdeki sözleşmeli istihdam modelleri çalışma barışını bozuyor. Sözleşmeli istihdam türüne son verilmeli, 4-B’liler, vekil
ebe ve hemşireler, kamu dışı çalışanlar vb. kadroya geçirilmeli.
-
3600 Ek Gösterge sağlık çalışanları için lüks değil, haktır. Verilen sözler tutulmalı, 3600 branş ayırımı yapılmadan, bütün sağlık
çalışanlarını kapsayarak çıkarılmalı.
-
Sağlıkta Şiddet Yasası tavizsiz bir şekilde işletilmeli, şiddet yapanın yanına kâr kalmamalı.
-
Sınavını sahada hakkıyla veren sağlık çalışanları, Unvan Değişikliği Sınavı’ndan muaf tutulmalı. Bir defaya mahsus unvan değişikliği
sınavsız yapılmalı.
-
Fedakâr sağlık çalışanlarının çocukları, kreşlerde güven içinde kalmalı. Hastanelerde 24 saat esaslı kreş hizmeti verilmeli.
-
Lisans Tamamlama hakkı 2014 sonrası mezunlara da tanınmalı, fırsat eşitliğindeki zaman engeli kaldırılmalı.
Sağlık-Sen olarak bu sorunların çözümünün sağlık çalışanlarına
hakkın teslimi noktasında adaletin ve vicdanın gereği olduğuna inanıyoruz.
Hemşireler Günü dolayısıyla, bu inancımızı ve kararlılığımızı
bir defa daha tekrarlıyor; fedakar ve cefakar tüm hemşirelerimizin bu anlamlı gününü içtenlikle kutluyoruz.