Bütün dünyada hissedilen ve insanı ilgilendiren her konuyla ilgili doğrudan, etkili ve yıkıcı sonuçlar üretme kapasitesine sahip koronavirüs salgınıyla karşı karşıyayız., Türkiye’nin ilk andan itibaren gerek milletin hassasiyeti gerekse devletin ortaya koyduğu mücadele sayesinde salgına karşı idari ve insani tedbirler noktasında önemli mesafeler kaydettik.Özellikle sağlık hizmetlerini sunan kamu görevlisi arkadaşlarımıza, sağlık çalışanlarımıza, bu süreçte sağlık çalışanı sıfatını anne, baba, evlat, eş ve kardeş sıfatlarının önüne koymak noktasındaki emsalsiz fedakârlıklarından dolayı minnettarız.
“İnsan-insan temasının en aza indirilmesine yönelik tedbirlerin doğal sonuçlarından biri, hiç kuşkusuz, üretim süreçlerinin, ticari ve sınai faaliyetlerin, eğitim başta olmak üzere birçok kamu hizmeti ile bu hizmetlerle ilişkili birçok özel sektör faaliyetinin durmasıdır“Günlük çalışan, günlük kazanan ve ihtiyacını karşılayan birçok insan, ihtiyaçlarını karşılayacak gelirden mahrum durumdalar. İnsanlar, hayatlarını sürdürmek için çalışmak, hayatta kalmak için ise evde kalmak zorundalar. Bu çelişkinin ürettiği ve üreteceği mağduriyetlere gözlerimizi kapayamayız. Kesinlikle uyulması gereken bir husus var: Zorunlu olmadıkça herkes salgınla mücadele noktasında ‘evde kal’malıdır. Fakat yine kesinlikle olması gereken bir başka husus daha var: Hiç kimse salgınla mücadele sürecinde de zorda kalmamalı, yalnız kalmamalı, darda kalmamalı. Hayatı eve sığdırdığımız bugünlerde insanlığı, vefayı, yardımlaşmayı ve dayanışmayı da vakte sığdırmalıyız. Salgın sürecinin zihinlerimize kazıdığı eylem infak, yüreklerimizde yaşattığı değer vefa olmalı. Vefa, ‘niye’ sorgusunun gereksiz, infak ‘kime’ sorusunu anlamsız görerek el vermek, omuz vermek, gönül ve değer vermektir.
Türkiye'nin en büyük emek hareketi olan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen olarak, ülkemiz ve insanımızın maruz kaldığı bu zor dönemde tüm üyelerimizi yardım kuruluşlarına yardım etmeye davet ediyoruz. Şimdi vefa zamanı...