Lütfen bekleyin..
Panele İstinye Üniversitesi Güvenlik ve Terör Uzmanı Dr. İmbat Muğlu, Gazeteci-Yazar Yaşar İçen, İçişleri Bakanlığı Kardeş Şehirler ve Biz Anadolu’yuz Proje Koordinatörü Ahmet Külekçi ve 15 Temmuz tanıklarından Mehmet Köse panelist olarak katıldı.
Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan panelde İl Müftüsü Turgut Erhan, 15 Temmuz şehitleri için dua etti.
Ardından Rektörümüz Prof. Dr. Aydın Durmuş ve Valimiz Hulusi Şahin programda birer konuşma yaptı.
Milletin darbecilere gereken dersi verdiğini aktaran Durmuş, " Hepinizin bildiği gibi, 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edildi ve Cumhuriyetin ilânı ile birlikte "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" ilkesi, artık devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini aldı ve demokrasiye giden yol daha aydınlık olarak çizildi.” dedi.
Rektörümüz Durmuş konuşmasında şunları kaydetti:
Cumhuriyetimizin 96 yıllık tarihinde Türkiye; Cunta, darbe, postmodern darbe, muhtıra, ya da e-muhtıra, bildiri, kalkışma ve girişim gibi kavramlarla tanıştı ve bu kavramları bizzat yaşadı. Tam geride bıraktık derken, bir yenisiyle tanıştı. Her tanıştığında bir parça daha sarsıldı. Gün geldi sandıkla gelen silahla gitti, gün geldi bir muhtıra bir gece ansızın elektronik postayla geldi ve bir gece de bu milletin silahları bu ülkenin halkına ateş açtı.
Nitekim 15 Temmuz 2016 akşamı FETÖ/PDY terör örgütü; Ülkemizi, Cumhuriyetimizi, milletimizi, demokrasimizi ve aydınlık geleceğimizi yok etmek üzere harekete geçti, bu milletin silahlarını yine bu aziz ve fedakâr millete doğrultarak kanlı bir darbe girişiminde bulundu. Ancak milletimiz, sokakları ve meydanları doldurarak vatan hainlerine gereken dersi bir kez daha verdi.
15 Temmuz akşamı sokaklarda Alevi-Sünni yoktu, Kürt-Türk yoktu, Çerkez-Roman yoktu, o gece meydanlarda sağcı-solcu, zengin-fakir, iktidar-muhalefet yoktu. 15 Temmuz’da tıpkı Çanakkale’de, İstiklal Harbimizde olduğu gibi tüm fertleriyle tek yürek, tek bilek olmuş, iradesini bir avuç darbeciye çiğnetmeyen büyük Türkiye vardı, Türk milleti vardı. Bu darbe girişiminde, milletimiz; 948 yıl önce Malazgirt’te olduğu gibi, bu coğrafyayı vatan olarak sahiplenme konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.
Bu millet o akşam, tıpkı 720 yıl önce Söğüt’te, 566 yıl önce İstanbul’da olduğu gibi, Anadolu topraklarını istikbali olarak gördüğünü tüm dünyaya bir kez daha haykırdı. Milletimiz, bu ülkeyi bölmek isteyen vatan hainlerine karşı İzmir’de, Çanakkale’de, Dumlupınar’da ne cevap vermişse, 15 Temmuz’da da aynı cevabı verdi.
Şehitlerimiz ve gazilerimiz 15 Temmuz akşamı; cesaretleriyle, dirayetleriyle, kararlı ve dik duruşlarıyla tarih yazdı. Hiç şüphesiz ki şehitlerimiz, kalplerimizdeki mümtaz yerlerini daima muhafaza edecektir. Artık her yıl bu millet, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nde kendilerini gönülden yâd edecek, hatıralarını gelecek nesillere aktaracaktır.
Bu silahlı darbe girişiminin başarısızlığa uğratılmasıyla, Türkiye, artık yeni bir döneme girmiştir. Bu güzel ülke, artık 15 Temmuz öncesinden daha güçlüdür.
VALİMİZ ŞAHİN: TÜRKİYE BUGÜN 14 TEMMUZ'DAN ÇOK DAHA GÜÇLÜDÜR
15 Temmuz'da büyük bir kahramanlık destanı yazıldığını vurgulayan Valimiz Şahin, "Kur'an-ı Kerim, hemen hemen her sayfasında 'Niye bu kadar az düşünüyorsunuz, akletmez misiniz?' diye bizleri uyarıyor. Eğer biz aklımızı kullanacak mekanizmaları çocuklarımıza öğretseydik onlar bu yanlış yollara sapmayacaklardı. Biz 15 Temmuz felaketini yaşamayacaktık. 15 Temmuz bir açıdan felaket, bir açıdan büyük bir kahramanlık destanı, bir açıdan çok büyük bir temizliktir. Biz 16 Temmuz sabahı 14 Temmuz'a göre çok daha güçlü bir Türkiye'ye uyandık. Türkiye bugün 14 Temmuz'dan çok daha güçlüdür. Ama keşke zamanında uyansaydık da bu kadar bedeller ödenmeden biz kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı öğrenseydik." diye konuştu.
Program, panelistlerin yaptığı konuşmaların ardından son buldu.
