Yüce Rabbimiz, Resullah (s.a.v)’ı bir şahit, müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdiğini söyleyen İl Müftüsü ERHAN, “Allah, dünyada insanın nasıl olması gerektiğini ve nasıl yaşaması gerektiğini, Peygamberimizi seçerek model, rehber, örnek olarak bize göndermiştir. Onun örnek aldığımız zaman dünyamız aydınlanacak, ahiretimiz de mamur olacaktır. Dünya hayatının geçici ve fani olduğunun idrakındeyiz. İki çizgi arasındaki bu dünyamızı huzurlu ve mutlu geçirebilmek, ahiret hayatında ebedi hayatı kazanabilmek için burada bize yani dünyada yaptıklarımıza bağlıdır. Bize örnek olarak gönderilen Hz.Muhammed Mustafa (a.s.)’nın örnekliğini aldığımız zaman, hakiki anlamda insan olmanın, mümin olmanın şuuru ile beraber hem dünya hem de ahiretimizi kazanmış oluruz.”dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığının bu yıl Mevlid-i Nebi Haftasının konusunu “Peygamberimiz ve Gençlik” olarak belirlediğini söyleyen İl Müftümüz ERHAN, “Dünyadaki milletlerin hedefi iyi yetiştirilmiş gençlerle geleceğini mamur etmektir. Bu nedenle o gençliği yetiştirmek için çocukluktan başlamak gerekir. Çocuklar, Allah tarafından aile içine saçılmış incidirler. Dünya hayatının süsü, Allah’ın lütfu, anne babaların göz nuru, gönül feri aynı zamanda imtihan vesilesidirler. Ana babalar evlatlarına güzel edepten, ahlaktan, terbiyeden daha üstün hiçbir şey veremezler. Çocuklarımız milli ve manevi duygularla yetiştirmek, güzel ahlakı onların hayatlarına aktarabilmek, bu konuda kafa yoran eğitimcilerin, münevverlerin ve en başta da anne babaların en temel görevidir. Onlar büyüyüp şekilleri değişirken, bakış açılarını da büyütüp, dış dünyadan gelecek kötü tesirlere karşı kendilerini kollamalarını sağlamamız gerekir. İyiliklere doğru onları yönlendirmek, iç alemindeki özellikleri ve güzellikleri ortaya çıkarabilmek için çaba ve gayret sarfetmemiz gerekir.” Dedi.
Allah, çocukların iç dünyasına islam, iman, insanlık duygusunu koyarak DNA ve RNA’larına işleyerek yaratmıştır diyen İl Müftümüz ERHAN, “Onu işlemek, insanlığa hayırlı bir insan olmasını sağlamak, anne babanın, eğitimcilerin, münevver insanların en başta gelen vazifesidir. İçinde bulunduğumuz bu çağda; bağnazlığın, cehaletin, zulmün, savaşın, nefretin, öfkenin, bölüp parçalanmanın girdaplarından evlatlarımız çıkarıp, onları sevginin, saygının, yardımseverliğin, merhametin, şefkatin sularına akıtmak sorumluluk bilincine sahip herkesin en önemli görevidir."dedi
Yüce Rabbimiz, Hz.Lokman (a.s.)’ın örnekliği ile bir velinin evladını nasıl terbiye etmesi gerektiğini Kur’an’da aktardığını söyleyen İl Müftümüz ERHAN, “ Hz.Lokman evladına Ey Evladım, Ey Yavrucuğum, Ey Küçüğüm gibi en yumuşak ifade ile sesleniyor. Ardından Allah’a ortak koşmamasını tavsiye ediyor. Yaşatan, yaratan, rızık veren, bizi bu dünyaya imtihan için gönderen, ahiret hayatını hazırlayan Allah’tır, ona asla ortak koşma. Ana babana saygılı ol. İbadetlerini aksatma. Namazını kıl. İnsanlara iyiliği tavsiye et, kötülüklerden de sakındır. Ferdi değil, bir toplumun içinde yaşadığından çevrendekilere iyilik ve güzellikleri anlat diyor. Bizde gemisini kurtaran kaptandır anlayışına değil, ben gemimi kurtarırken başkasını da kurtarmak için çaba sarfetmeliyim diyen mümin anlayışına sahip olmalıyız. Çocuklarımızı, gençlerimizi, kötü ahlaklı, kötü ruhlu insanlar, kötülüklere doğru çekerken biz seyirci kalamayız. İyiliği emret, kötülükten sakındır düsturundan ayrılamayız.” Dedi.