Sürekli sorunlarla boğuşan, kalıcı ve anlamlı çözümler üretemeyen politikalar nedeniyle, engelli yurttaşların topluma katılımı daha da zorlaşmaktadır. Bu da temel bir insan hakkı olan bireyin kendisini gerçekleştirme hakkını ortadan kaldırmaktadır. Engellilerin yaşadığı sorunlar; eğitim, sağlık, barınma, sosyal güvenlik, istihdam, imar gibi çok boyutlu ele alınması gerekmektedir. Engelli yurttaşların kendileri ile ilgili sağlıklı istatistiklerin ve toplumda doğru bakış acısının olmayışı, bu sorunların çözümünde ciddi aksaklıklara sebep olmaktadır.
Türkiye’de engelli vatandaşlarımızın ve ailelerinin sağlık, eğitim ve kültürel alanlardan faydalanmasının hukuki ve pratik uygulamalarını ortaya koymak, yürütmenin asli görevlerindendir. Engelli yurttaşlarımızın insan onuruna yakışacak bir şekilde kendilerini gerçekleştirmelerini sağlamak sorumluluğu lütuf değil, sosyal devlet olmanın bir görevidir. Yatalak durumda olan engellilerin naklinin birçok bölgelerde gerçekleştirilmemesi, kanuna ve insanlığa aykırılık teşkil etmektedir. Bununla birlikte şehir içi ulaşım başta olmak üzere, engelli bireylerin sosyal ve ekonomik hayata dahil edilerek ilişkilerinin geliştirilmesi konusunda teknik altyapı çalışmalarının yetersizliği, engelli yurttaşlarımız açısından önemli sorunlar oluşturmaktadır.”