Türkiye’nin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi “çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir” demektedir. Çocuk Hakları Sözleşmesi, çocukların yaşam, gelişim, korunma ve katılma haklarının olduğunu kabul etmiştir. Bu hakların uygulanmasında ayrım gözetmemek, çocuğun yüksek yararını düşünmek, hakların uygulanması için her türlü yasal, idari ve diğer önlemleri almak temel ilkelerdir. Ceza ve Tevkif Evler Genel Müdürlüğünün verilerinde sağlıklı bir bilgiye ulaşılamayan 0-6 yaş grubu çocuklar için cezaevinde kreş ve gündüz bakımevi oluşturulması, oluşturulamadığı durumlarda bu çocukların devlete ait dışarıdaki bir kreş ya da gündüz bakımevi olanağından yararlandırılması gerekmektedir. 0-6 yaş arası bu çocukların beslenme, havalandırma, psikososyal destek gereksinimleri, sağlık hizmetine erişmesi, rutin aşılarının takibi ve yapılması, anaokulu ve kreş hizmetlerinden yararlandırılmaları da çoğunlukla sağlanamamaktadır. Çocuğun eğitime ve dışarıdaki yaşama hazırlanması açısından büyük öneme sahip bu olanakların yaratılmaması, çocuğun bedensel ve ruhsal gelişimini engellemekte, mevcut durum çocuklar açısından da bir cezaya dönüşmektedir. Türkiye Psikologlar Derneği tarafından yapılan araştırmada annesi ile cezaevinde kalan çocukların zamanla yürüme, koşma, ellerini iyi düzeyde kullanma, zıplama gibi ve bilişsel alanlarda yaşıtlarının gerisinde kaldığından söz edilmektedir.
Çocuğu ile cezaevinde kalan bir kadın mahpus için bir diğer sorun dışarıda olan diğer çocuklarından haber alamaması, velayet davaları devam eden kadınların dışarıdaki çocukları ile görüştürülmemeleri, dolayısıyla bu çocukların da anne sevgisi ve bakımından mahrum kalması durumudur. BM Bangkok Kuralları,48’den 52’ye kadar olan maddeleri, hamile, emziren ve çocuğuyla birlikte hapishanede kalan kadınlara ilişkin düzenlemeler içermektedir. Bu metinlerde; hamile/yeni doğum yapmış/emzirme döneminde/çocuklarıyla kalan mahpuslara, ihtiyaçlarına göre yaklaşımlarda bulunulmalı; çocuklar, uzmanlar tarafından takip edilmelidir. Annesiyle birlikte tutulan çocuk, asla bir mahpus muamelesi görmemelidir, denilmektedir."dedi.