oluşturması ve bu kapsamda dünya genelinde yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesidir.
Kuşkusuz ki salgın durumundan mesleki faaliyetlerimiz de birinci dereceden etkilenmiştir. Batman Barosu olarak da bu salgın dolayısıyla bir dizi önlemler aldık ve almaya devam ediyoruz. Salgın sebebiyle yapmayı planladığımız pek çok eğitim ve sosyal etkinlikleri erteleme kararı aldık. Bu yıl 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla yapmayı düşündüğümüz bir takım etkinlikleri de bu kapsamda yapmama kararı aldık. Batman Barosu olarak, dileriz ki gerek ülkemizde gerek ise tüm dünyada bu salgının bir an önce bitmesini ve insanların normal yaşamlarına geri dönmesini temenni ediyoruz.
Avukatlık mesleği yönünden geride bıraktığımız yıl birçok sıkıntıyla karşılaştığımız bir yıl oldu. Özellikle “çoklu baro sistemi” olarak da isimlendirilen ve “yasal” düzenleme ile baroya kayıtlı avukat sayısının 5 binden fazla olduğu barolarda en az 2 bin avukatın imzası ile yeni bir baro kurulabileceği düzenlemesi yürürlüğe konuldu. Bu yasal düzenlemenin hiçbir aşamasında baroların görüşünün alınmamasına tepki gösterdik. Bu kapsamda savunma makamının temsilcileri olarak Ankara’ya yürüdük. Yasal düzenlemenin bu yönüyle mesleğimizde kalıcı hasarlar bırakacağını, avukatlar arasında ideolojik bölünmelere sebebiyet vereceğini, haksız rekabetin önünün alınamayacak derecede artacağını, baroların siyasallaşacağını dolayısıyla hukukun üstünlüğü ilkesinden uzaklaşılacağını ısrarla belirttik.
İnsan yaşamından öte, tarihsel değerleri, mekanların yaşam hakkını korurken, kimden gelirse gelsin her türlü şiddet eylemini reddeden, bu yolda hedef haline getirildikten sonra 2015 yılının 28 Kasım’ında, “Ne taksir ne de kusur” dan kaynaklanmadığını bildiğimiz, Av. Tahir ELÇİ’ ye sıkılan “tek kurşun”un acısını yüreğimizde taşıdığımızı belirtmek isteriz. Bu vesileyle hak mücadelesinde kaybettiğimiz tüm meslektaşlarımızı rahmet, minnet ve özlemle anıyoruz.
Savunma makamının temsilcileri olarak bizler;
Çoklu Baro Sistemi’nden vazgeçilerek mesleğimizi ideolojik aygıtlarca araçsallaştırılmaması için her ilde tek bir baronun bulunabileceğine ilişkin hükme geri dönülmesini,
Avukatların davanın tarafı olmadığı fikriyatına ilişkin farkındalık oluşturulmasını,
Silahların eşitliği ilkesine riayet edilmesini, ve bu bağlamda Avukatın adliye dışına itilme çabasından vazgeçilmesini,
Sorumlulukta olduğu gibi haklar yönünden de kamu görevlisi muamelesi görmek istediğimizi,
CMK ücretlerinin asgari ücret düzeyine çekilmesi ve CMK ücretleri ile Adli Yardım ücretlerini süresinde ödenmesini,
Hâkim ve Savcılarla iletişim konusunda önümüze çıkartılan engellerin kaldırılmasını,
Avukatlık mesleğinin niteliği için hukuk fakültelerindeki kontenjanların azaltılması ve üniversite tercihinde baraj puanın yükseltilmesini,
Ve nihayetinde avukatlık mesleğinin siyasal alana çekilmesine karşı olduğumuzu belirtmek istiyoruz.
Tüm bu hususlar ışığında bağımsız yargı ve savunma ile demokratik hukuk devletine inanan ve savunan bir Baro olarak, savunma hakkına saygının sağlandığı, mesleğimizin onur ve saygınlığının korunduğu, adil ve demokratik bir toplum dileğiyle tüm meslektaşlarımızın 5 Nisan Avukatlar Gününü dayanışma duygusuyla tebrik ve takdir ediyoruz.