destanlarıyla dolu şanlı tarihimizde öyle dönüm noktaları vardır ki, sadece bizim için değil tüm insanlık için bir abidedir. Türk ve dünya tarihine damga vurmuş en önemli olaylar arasında yer alan 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi, Türk Milletin birlik ve beraberlik içinde verdiği şanlı mücadelenin unutulmaz hatırası olmak bakımından insanlık tarihinde eşine az rastlanır bir kahramanlık destanıdır. Çanakkale Zaferi, yok olacağı tahmin edilen bir milletin, gerektiğinde Vatanı uğruna severek ölüme koşmasının anıtlaşmış örneğidir. Yine bu zafer, kendisinden güçlü düşman orduları karşısında kazanılmış bir onur savaşıdır.
250 bin insanımızın şehadet mertebesine ulaştığı Çanakkale’de her yaştan insanımız gönüllü olarak savaşmış, kadınlar cephedekiler için çorap örmüş, mermi imalatında bile çalışmışlardır. Kısaca vatanın her bir ferdi kendisine yönelen bu vahşi akına elbirliğiyle dur demesini bilmiştir.
Bu cephenin isimsiz kahramanları, vatanın her bir köşesinden Çanakkale’ye koşarken, asla geri dönmeyi düşünmemişler, Türklük onur ve haysiyetini en güzel şekilde korumakla üzerlerine düşen görevi layıkıyla yerine getirmişlerdir. Onlar, Çanakkale Zaferi’ni elde etmekle, sadece bir zafer değil, Türk milletinin Anadolu’daki varlığının devamını da sağlamışlardır.
Bu düşüncelerle, 18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Zaferinin 106. yıl dönümünde, Anadolu’nun her köşesinden Çanakkale’ye giderek, gözünü kırpmadan ‘Çanakkale geçilmez’ sözünü şanlı tarihimize altın harflerle yazan Çanakkale şehitlerimiz başta olmak üzere, ülkemizin kurucusu önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, bu vatan için gözünü kırpmadan şehit düşen tüm asker, polis ve sivillerimiz ile gazilerimizi minnetle anıyorum.
Övgülerin en güzeline layık olan Çanakkale Şehitleri asla unutulmayacak, Türk milletinin kalbinde ebedi yaşayacaklardır. Ruhları şad olsun!” ifadelerine yer verdi.