Anadolu’yu kendisine vatan edinen milletimizin “ortak tarih ortak gelecek” hayaline ulaşmak için canı pahasına sergilediği kahramanlıklar ve istiklâl tutkusu işlenir. “Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, Hangi çılgınbana zincir vuracakmış? Şaşarım” dizeleri adeta bağımsızlığımızın manifestosudur. Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nın muharebe meydanlarında, 15 Temmuz’da, millete zincir vurmaya kalkanlar, ülkenin doğusundan batısına bir ve diri olan milletimizden hak ettikleri cevabı almıştır. Karanlık hesap peşinde olanlar, güzel vatanımızdaki kültürel çeşitliliğin, bizi bir araya getiren kardeşlik duygusu ekseninde büyük bir zenginlik olduğunu anlayamaz. İstiklâl Marşımızda da sıkça vurgu yapılan bu birlik duygusu sayesinde bizi ortak rotamızdan çıkarmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Milli marşımızın her satırına işlenen aziz milletimizin istiklâl mücadelesindeki kahramanlığı, azmi, inancı ve kararlılığı bugün de en önemli yol göstericimiz olmalıdır. Gün, ülkemizin “muasır medeniyetler” seviyesindeki yerini alması için var gücümüzle çalışma günüdür. Sadece usta bir şair olarak değil, cephe cephe dolaşarak vatanını savunan İstiklâl Marşı’nın destanlaşan sözlerinin sahibi Mehmet Akif Ersoy’u saygı ve rahmetle yad ediyorum. Verdikleri eşsiz mücadeleyle bize bu vatanı kazandıran Gazi Mustafa Kemal ve “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” dizesiyle tarihe imzasını atan şehitlerimizin aziz hatırasını saygıyla yad ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin “bağımsızlık beyannamesi” olan İstiklâl Marşımızın kabulünün 100’üncü yılı kutlu olsun. Asırlık gurur, ebediyen İstiklâl... “