, tüm bunlara rağmen yeterli istihdam sağlanırsa iş yüklerinin azalacağına, tedbirler alınırsa risklerinin azalacağına, hakkaniyetli paylaşım sağlanırsa ücret adaletsizliğinin son bulacağına ve salgınla el birliğiyle mücadele edilirse tükenmişliğin geride kalacağına inanmaktadırlar.
Ancak sağlık çalışanları şiddet konusunda bu kadar iyimser olamamaktadırlar. Çünkü sağlıkta şiddet bir toplum sorunudur. Ne yazık ki olmaya da devam etmektedir. Sağlık çalışanlarının bu sorun karşısında kapı arkalarına gizlenmekten başka yapacakları pek bir şey bulunmuyor. Çünkü “şiddet geliyorum” demiyor; hastane koridorunda şifa bulmak amacıyla yer alan bir kimse, aniden, dehşet saçan bir kendini bilmeze dönüşebiliyor. Aynı durum, hastaların yanlarında bulunan refakatçiler için de geçerlidir.”