işleyebilmesi tüm yurttaşların eşit hak ve özgürlüklere sahip olması ile sağlanabilir.Çoğulcu ve katılımcı demokrasi, hiçbir yurttaşın ırkı,dini, dili, mezhebi, etnik kökeni, cinsiyeti nedeniyle ayrımcılığa uğramadığı, toplumun dezavantajlı kesimlerinin devlet eliyle güçlendirildiği bir toplumsal sistem ile mümkündür.
Ak Parti'nin uzun iktidar dönemi içerisinde güçler ayrılığını yok etmesi, hukuk devletinin altını oyması, demokrasinin olmazsa olmazı olan kurumları yürütmeye bağlı işlevsiz araçlar haline getirmesi aşama aşama oldu.” Dedi.