ihalelerin iptalini istedi.
68 İL, 766 ALAN İÇİN İHALE YAPILIYOR
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce, aralarında Batman’ın da bulunduğu 68 ilimizde 766 bölgede 28 Ağustos’ta başlayıp 28 Eylül’de sonlandırılacak olan maden arama ve işletme ihalelerinin iptali için Türkiye genelindeki pek çok çevre örgütü ve TEMA Vakfı gönüllüleri harekete geçti. Batman Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Hasan Argunağa, Doğu ve Batı Karadeniz, Doğu ve Batı Akdeniz, Marmara, İç Anadolu ve Doğu Anadolu Çevre Platformları’nın oluşturduğu Türkiye Çevre Platformu’nun (TÜRÇEP) maden aramaları ile ilgili çağrısına destek verdiklerini belirterek kamuoyunu duyarlı olmaya davet etti. Geçtiğimiz günlerde internet Zoom üzerinden TEMA Vakfı gönüllüleriyle, TÜRÇEP’in yaklaşık 50 il temsilcisiyle canlı yayın toplantısına katıldıklarını anımsatan Başkan Hasan Argunağa, Batman’da iki ihalenin de olduğunu belirterek, hazırlanan ortak metni desteklediklerini belirterek özellikle ilimiz milletvekillerinin konuyu araştırmalarını istedi ve çevrecilerin mesajlarını kamuoyuna şöyle açıkladı:
ÇEVRECİLERDEN KAMUOYUNA ÇAĞRI
“Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce, 68 ilimizde 766 bölgede 892 bin 814 hektar alanı kapsayan ve 28 Ağustos’ta başlayıp 28 Eylül’de sonlandırılacak olan maden arama ve işletme ihalelerinin koordinatları incelendiğinde, bu alanların çoğunlukla orman ve mera alanlarına denk geleceği, tarım alanlarının da bu alanlar içinde yer alacağı görülecektir. Bütüncül bir çevresel etki değerlendirmesi yapılmadan ihale yapılması hukuksuzluktur. Müdürlüğün ihaleye açtığı bu sahalarda hangi madenlerin aranacağı ya da işletileceği belirsizdir. Yine bu sahaların mera mı, orman mı, tarım alanı mı, doğal ya da arkeolojik sit alanları ya da su havzaları olup olmadıkları hakkında hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Korona virüs krizini yaşadığımız ve yaşamsal birçok hak ve olanağımızın kısıtlandığı bu süreçte, böylesi krizlerin temel nedeni olan iklim değişikliği, doğanın tahribi ve ekosistemin bozulması gerçeğine karşın, doğanın tahribine yönelik adımlar durmak bilmiyor. Dahası yaşanılan salgın adeta bir fırsat bilinerek hızla yaygınlaşmaktadır.
Akdeniz’ de, Karadeniz’ de, Ege’ de, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da, İç Anadolu ve Marmara’da uzun yıllar sürmekte olan, ancak 2004 yılından bu yana hızlanan ve yakın zamandan bugüne sınır tanımayan biçimde, gerek altın, gümüş ve kömür başta olmak üzere maden arama ve işletme, ticari ve sınai yatırımlar, rant oluşturma hesaplarıyla ve kâr hırsıyla özel kişi ve kuruluşlara, uluslararası sermayeye altın tepsiyle sunulmaktadır.
68 ilimizde (ülke yüzölçümünün %1,14’ünü kapsayacak şekilde) bir aylık bir sürede yapılacak ihaleler, bugüne değin kaybedilen değerlerle birlikte ülkemiz geri dönülmez bir sürece doğru hızla sürüklemektedir. Böylece yitirilecek doğal ve kültürel değerlerimiz asla geri döndürülemeyecektir. Türkiye’de mera ve orman ekosistemleri ile tarım alanlarının gördüğü ve göreceği bu zararı ve karşı karşıya olduğu bu büyük tehdidi görmezden gelerek bu tür “kaba” madencilik çalışmalarına devam edilemeyeceği çok açıktır.