Eşinin evlenmeden önce akademisyen olduğunu belirten Durmuş, “sanki rektör olunca eşim akademisyen olmuş gibi bir hava var. Biz evlenmeden önce eşim akademik personeldi” dedi.
Rektör olarak atandıktan itibaren üniversiteyi daha yaşanır hale getirmek ve huzuru hakim kılmak, akademik yapıdan çok güçlü yapıya sahip olması için her türlü çalışmayı yürüttüklerini vurgulayan Prof.Dr. Aydın Durmuş, bazı kesimlerin fütursuzca üniversiteyi karalamaya çalıştığını kaydederek “sadece işleri ‘üniversiteyi nasıl karalarım’ın derdinde olan bazı güruhlar her fırsatta eşim ve oğlum üzerinden üniversiteye saldırmaktadır. Birileri bizim personel alımlarıyla üniversiteyi aile üniversitesine çevirdiğimizi iddia etse de üniversitede aile denilince öğrencilerimizle, akademik ve idari personelimizle bir aile olduğumuz gelir aklımıza. Benim eşim rektörlüğümden çok önce üniversitede akademisyendi, Fırat Üniversitesi’nde birlikte akademisyenliğe başladık, o yıllarda evli değildik yaklaşık bir yıl sonra da evlendik. Oğluma gelince; oğlum mühendislik fakültesinde akademisyenliğe başlamıştı. Kaldı ki ben o zaman rektör değildim. Oğlum şuanda da Fırat Üniversitesi’nde doktora eğitimini tamamlamaktadır. Kaldı ki en son aldığımız 30’a yakın işçiyi bile noter ve basın huzurunda kura çekerek üniversitemiz bünyesine dahil ettik” ifadelerini kullandı.