Her zaman su mecrasında,yatağında akar,akmıştır...
Avrupa'da 100 yıllık din savaşları yaşandı,lakin an itibariyle bu savaşan ülkeler bir birliğe dönüşmüş durumda.İspanya,İngiltere,Kıta Afrika'sındaki kimi ülkeler,sorunlarını müzakere yoluyla çözdüler,çözmekteler.Biz de medeni dünya ülkeleri gibi çözüm koşullarını,kriterlerini oluşturup bu asırlık sorunlarımızı çözebiliriz,çözmeliyiz.Aksi takdirde bu sorunlar,her açıdan bizi yoracak,kayıplar meydana getirecek,acılar yaşatacak,yangınlara neden olacak,dış ve iç mihrakların müdahale gerekçelerini teşkil edecek.Evimizin içini ancak biz biliriz ve ancak biz temizleriz,düzenleriz,olan problemleri,sorunları ancak biz çözeriz.Üçüncü şahıslar,asla çözmez,çözemez." "Coğrafyalar,kaderdir." der İbn-i Haldun. Öyle ise kaderimize razı olup birleşik bir güç modeli üzerinde kafa yormamız gerekir.Bunun ilk aşaması son derece demokratik bir anayasayı inşa etmektir,ikinci aşaması rehabilite seferberliğidir,üçüncü aşaması atılacak olan ekonomik adımlardır...Ölerek,öldürerek problemler çözülemiyor,bilakis maliyeti artırıyor.Var olarak,diyalog ile,adaletle,hakkaniyetle,samimiyetle,uhuvvetle,yeni büyük resme bakarak,geleceği,bölgeyi düşünerek,toplumun her kesimini muhatap alıp yeni bir çözüm süreci üzerinde durmakta yarar vardır.Lakin bu sefer süreç daha şeffaf olmalı,kriterler çok iyi ortaya konmalı,adım adım alınan kararlar halkla paylaşılmalı.Kürt,Türk,Arap,hepimiz eşitlik temelinde ve hukuk temelinde yeniden kardeşliğimizi ihya etmeliyiz,inşa etmeliyiz...
Bu gecikmiş adımları da hiçbir şarta bağlamamalıyız.Kitabımız,Allahımız,Kıblemiz,kaderimiz,acılarımız,sevinçlerimiz,duygularımız,geleneklerimiz,Peygamberimiz,şehirlerimiz,apartmanlarımız,yemeklerimiz,türkülerimiz bir,ona kadar bir,yüze kadar bir,bine kadar bir...AVM lerimiz,bindiğimiz arabalar,giysilerimiz,içeceklerimiz,gökyüzümüz,yeryüzümüz nerde ise bir...
Biz birlikte güçlü,mutlu,huzurlu,kazançlı,küresel güç olabiliriz."Her dün,günümüzü aydınlatan bir fenerdir." der bir fikir adamı. Tarihte bir yolculuğa çıktığımızda Batı medeniyeti ile mukayesede İslam medeniyetinin Mekke`den Kordova`ya kadar birlikte yaşamaya ilişkin pek çok ilkelere ve zengin tarihi tecrübelere sahip olduğunu görürüz. Zira bu medeniyetin temelini oluşturan Kur’an ve Sünnetin bireysel ve toplumsal iliş¬kilerde insanlığa sunduğu temel ilkeler insanlar arasında herhangi bir ayırım yapmadan adalete, hakka, hukuka riayeti sıkı bir şekilde emretmekte, bu konuda nasların çizdiği sınırların çiğnenmesini şiddetle yasaklamakta ve her kesim¬den insanın huzurla yaşayabileceği çok kültürlü bir evren modeli sunmaktadır. Peki geçmişte bu kalıcı çözümleri ortaya koyan modeller nasıl işledi?
1000 küsur yıllık tarih seyri sürecinde bir seyahat yapalım.
1-Malazgirt harbinde birlikte Bizans'ı kovduk.
2-Yassı Çemen savaşında Anadolu Selçukluları ve Eyyubiler; Celaleddin Harzemşah'ı birlikte kovdular.
3-1514'te Yavuz Sultan Selim,İdris'i Bitlisi ve Kürt Beylikleriyle ittifak sağlayarak Şah İsmail'i Safavileri kovdular ve bölge Osmanlıya bağlandı.
4-93 Harbinde Rusları birlikte kovduk.
5.Birinci dünya savaşında tüm cephelerde (Çanakkale,Irak cephesi,Doğu vs.) birlikte çarpıştık.Hamidiye Alayları kuruldu. 6-Kıbrıs'ta ve nice nice yerlerde birlikte şehit olduk,gazi olduk,koyun koyuna yattık.Türkiye;Doğusuyla,Batısıyla,Kuzeyi ve Güneyiyle herkes varsa birbirine karşı beslediği menfi duygulara bir format atmalı,ihya, inşa için bir istikbal ve sulh iklimi oluşturmalı...Birlikte,kardeşçe,eşitlik temelinde yaşamak için her tarafın samimi olarak büyük fedakarlıklar göstermesi,somut çabalar ortaya koyması gerekir...
Dünyayı sağ elime koysalar;
masum bir Kürt'ü,Türk'ü,Arap'ı,Rus'u,Ermeni'yi,Yahudi'yi,Şii'yi,Sunni'yi,ataisti öldürmem,öldüremem.Çünkü tüm insanları öldürmek anlamına geliyor,lakin kurtarmak da tüm insanlığı kurtarmak anlamını içeriyor.Karar da söz de özgür milletin ve halkındır. 22 HAZİRAN 2017
Abdulhakim KANGÜL Tüm Yazıları