Bu yıl Kurban bayramı Cuma gününe denk geliyor. Müminlerin bayramı olarak kabul edilen ve ibadetlere kat kat sevap yazılan bu mübarek günde Kurban bayramını ifa edeceğiz. Yani İslam alemi için manevi anlamda çifte bayram olacak. Aynı gün içinde hem Bayram namazını hemde Cuma namazını kılma imkanımız olacak.
SAĞLIK İÇİNDE BİR BAYRAM OLSUN
Koronavirüs salgını nedeniyle beklide Bayramı tam olarak idrak edemeyeceğiz. Ama sosyal mesafe, Maske ve hijyen kurallarına uyarak dini vecibelerimizi yerine getireceğiz.
Bayram namazıyla başlayacak olan günümüzde azami, olarak ziyaretlere ağırlık vermeyeceğiz. Aile büyüklerimize, komşularımıza, yapacağımız Bayram ziyaretlerinde de çok dikkatli olmamız gerekecek. Koronavirüs salgınının daha da büyümesini önlemek için elimizden geldiğince çok dikkatli olmamız gerekiyor. Batman’da her gün onlarca yeni vaka yaşanıyor. Yüzlerce insan Korona şüphesiyle hastanelere müracaat ediyor. Çok sayıda vatandaşımızı da Korona salgını yüzünden kaybettik. Umarım Bu bayram salgın sürecinde son safha olur. Hastalık ortadan kalkar, yoğun bakımda tedavi gören hastalarımız şifa görür. Buradan bir kez daha Korona nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, tedavi görenlere de Allah’tan şifa diliyorum.
Geçtiğimiz Bayram gibi belki Sokağa çıkma kısıtlaması olmayacak ama kendimiz tedbirlerimizi alarak bu salgın sürecini de geride bırakacağız.
Dört gün boyunca bayramın manevi kazançlarından yararlanma fırsatımız da devam edecek. Bu süre zarfında sosyal masafe ve maske takarak bayram ziyaretleri, mezarlık ziyaretleri, kurban kesimi ve dağıtımı bizi bekleyen görevler arasında yer alıyor.
Bu vesileyle tüm İslam âleminin Kurban bayramı kutlu olsun.
Dilerim bu bayram; hayırlara, sağlığa, huzura, barışa, kardeşliğe açılan kapı olur.
Bir bayramda özetle olması gerekenleri yazdım.
Peki, durum böyle mi?
Son yıllarda yaşadığımız değişimle birlikte insani yönümüz dökülmeye başladı ve bunun sonucunda dini vecibelerimizden uzaklaştık. Özde yerine sözde bir kimliğe büründük.
“Elhamdülillah Müslüman’ız” diyoruz ama icraatta bunu teyit edecek birçok olgudan uzaklaştık.
Bayramlar artık tatil dönemi olarak görülüyor. Koronavirüs süreciyle birlikte artık daha farklı bir merhaleye girecek. Aile bireyleri bile birbirini soramaz hale geldi.
Komşu komşudan, akraba akrabadan uzak… Önce kent, sonra mahalle, sokak ve netice itibariyle aile içinde sevgi saygı birçoğumuz için küçüldü ve hatta yok oldu.
Nasıldık, ne hale geldik?
Hani hep bayramlarda deriz ya ‘ Nerede o eski bayramlar…’
Eski bayramlara, eski dostluklara, vicdanlı, merhametli içinde sevgi ve saygı olan insan profillerine giderek özlemimiz artıyor. Bir çoğumuz yaşlı insanları ve yetimleri ziyaret etmeyi, sosyal medya hesaplarımıza fotoğraf yüklemek için yapar olduk. Bayram ‘herkes için bayram olsun’ diye yapılan içten ve samimi yardımlaşmalar iyice azaldı.
Tatile çıkamayan çoğu insan için eza gibi algılansa da bayram gününde bayram namazıyla güne başlayalım. Mezarlıkları ziyaret ederek yakınlarımızdan dua ve Fatihaları esirgemeyelim. Yakın komşu, akrabaları, fakir fukarayı unutmayalım.
Kurbanlarımızı keserek muhtaç aileleri bir günde olsa sevindirelim. Koronavirüsü bahane ederek Kurban kesmeme gibi bir gafletin içine girmeyelim. Çünkü yılın bir kaç gününde sofrasında et görebilen aileler var. Öyle inanıyorum ki herkes Kurban’ını keserse fakir fukaralar bundan en iyi şekilde istifade edecekler.
İmkanı olanlarımız Kızılay veya güvenilir vakıf veya dernekler aracılığıyla dünyanın dört bir köşesinde yaşayan fakir Müslümanlara ulaştırılmak üzere kurbanlarımızın vekaletini verelim.
Unutmayalım ki, milyonlarca insan aç, açıkta ve ölümün kıyısında…
Barış, kardeşlik, sağlığın hâkim olduğu bayramlarda buluşmak dileğiyle…
Hayırlı bayramlar…