Hayat iyi- kötü hayrıyla-şerriyle hızla bitiyor.Bir nehir kenarında oturup suyu akşını seyrettiğimiz zaman su misali kıvrım kıvrım akıp gittiği gibi,. Hızla ömür sermayemiz e öyle akıp bitmekte. Diyor ya asrın mütefekkiri ‘‘ ömür sermayesi az, yapılacak vazifeler pek çoktur.’’ hayat-i ebediyeyi kazanmak yolunda hızla tükenen bu ömrü değerlendirmek gerekir…Hayırlı hizmetler yapmak hayırla anılacak eserler bırakmak, en önemlisi de ibadet şuuru ve bilinci ile yaşamak lazım.
Hayatı tanıma, hayattan dersler çıkarma açısından hastanelere uğramak, mezarlıkları ziyaret etmek ,burada kendimize dersler çıkarmak için en iyi örnektir.. Özellikle sağlığımızı düşünerek, sağlıklı iken hayırlı hizmetlerde bulunmak, gençliği iyi değerlendirmek, heba olacak faydasız işerden kaçınmak, Hele hele bu felaket zamanda, bütün kötülüklerin gençler üzerinde oynandığı , plan ve tuzaklar kurulduğu gençlerin zararlı alışkanlıklara bulaşmamak için, gençlik yılarını kötü iş ve eylemlerinden , kötülüğe sebep olacak işlerden, zararlı yollardan sakındırmak gerekir. Gençlik sarhoşluğu ile yaşayan bu gençlere yol göstermek, ellerinden tutmak, kötü alışkanlıklara ulaşmamak için sahiplenmek lazım diye düşünüyorum.
İŞ imkanı sağlamak, işsizlere iş imkanı vermek, devlet eliyle veya hayır sever iş adamlarımızın bu konuya hassasiyet göstermeleri lazım. Peygamberimiz (a.s) buyuruyor ki, ‘’ Senin vesilenle hidayet olmuş bir insanın İslam’la tanışması, İslam’ı kabul etmesi sürü halinde develeri sadaka olarak vermekten daha hayırlıdır.’’ Konunu önemini beyan etmektedir. Mal buna vesile edilebilir. Kötülüğe bulaşmış, uyuşturucu, madde bağımlına müptela olmuş hasta gençlere sahip çıkmak, topluma kazandırmak lazım. Bu gençler bizim. Gençlerimizi maddi ve manevi yönden bilgilendirmek, manevi yönden bilgilendirmek. Bu iş diyanet personeline, imam, vaiz, dini temsil eden kurumlarımız el atmalı. Anne ve Babalarını bilgilendirmek sahip çıkmak gerekiyor…
Bir gün rahmetli Sakıp sabancı Bütün ihtişamlı zenginliğine rağmen yürüyemeyen engelli, sağlıksız bir evladı vardı sağlık konusunda diyor ki, ‘’ fabrikalar yaptım, evler yaptım, Şirketler kurdum . Amma… ! Engelli oğlumun ayağına bir çift ayakkabı alıp yürütemedim.. En büyük zenginlik sağlıktır. Geçte olsa beni anlayacaksın Ey insanoğlu…! ’’ diyor . hayatı sağlıklı yaşamak helal daireden kazanmak, helal dairye harcamak, kötü ve zararlı işlerde kaçınmak gerekir…
Demek ki her şey para değil. Paranın da bazı sıkıntılı durumlara çözüm getiremediği işler de vardır. Zenginler de ağlar. Zenginlik, makam, mal ,mülk bir gün elinden gidecek. Hayat bir gün son bulacak. Fani dünyanın fırtınalı dağdağalı sıkıntıları bir gün bitecek. Her gelenin bitirdiği gibi. Bundan dolayıdır ki efendimiz bir hadislerinde şöyle buyuruyor. ‘’ iki şeyi ganimet biliniz. Sağlık ve vakit yani zaman ‘’ ın değerini bilin.’’ Bu iki nimet hayırlı faydalı işler için dünya ve ahret hayatımız için faydalı işler için değerlendirin. Bir başka hadislerinde bu konu ile ilgili bizleri şöyle uyarıyor ‘’ Hastalık gelmeden önce sağlığınızın, ihtiyarlık gelmeden önce gençliğin, fakirlik gelmeden önce zenginliğin, meşguliyet gelmeden önce boş zamanın ve en önemlisi de ölüm gelmeden önce hayatın değerini bilin.’’ Buyurarak bu geçeği dile getirmiştir.
Abdurrahman Akbulut Tüm Yazıları