Hayat, organiktir ve organik olarak devam etmesi gereken bir sermayedir. Onu aslına uygun olarak kullanma kılavuzuna uygun olarak istimal etmek gerekir ki bu hayat daha daha büyük bir hayatı doğurabilsin…
Silahlarımız iyilik, fayda ve inanç olmalı. Gâh itfaiye işçisi olup nerede bir yangın görse söndürme azmi kararlılığı içinde olacak gâh trafik polisi olup hayatın akışını düzenleyecek, yol verecek gâh rahmet olan yağmur damlaları misali her kurak toprağa düşüp can, ruh hayat olacak gâh bir ses, bir nefes, pusula, deniz feneri olacaktır… O, bal üretmeye gayret eden bir bal arısı, hastalara derman ulaştıracak bir Hızır Lokman olmalıdır…
Derin bir felsefe ile uzağı yakın eden bir dürbün ile gerçeği arama tarama, ulaştırma ve kurtarma ile yüklenmelidir hayatı, hayata taşıması için…
Duygularımızı eğiterek, zararlılarını hapsederek, faydalılarını özgürleştirip kanatlandırarak hayatlara dokunarak, ölçülü ve dengeli bir paradigma ile hayatımıza renkler, tatlar, desenler katabiliriz ki esas olan budur, bu da büyük bir sanattır…
Sanatkârdan beklenen sanatçı gibi davranarak, yaşayarak hayatı daha da anlamlandırmasıdır… Her şeyin değerli ve belli bir misyonla hareket ettiği bakışıyla bakmak, sevmek, ilgi duymak ve haz almayı bilmektir…
Bir yaprağa, çiçeğe, taşa, dikene merhametle şefkatle sevgiyle bakıp sevgiyi büyütmektir, sonra da paylaşmaktır cömertçe, adilce, samimiyetle…
Hayat anlamaktır öbürünü, öbürlerini, saygı duymak, ona olumlu yönde katkılar yapmaktır, tanışmak, alışveriş yapmak, diyalog kurmaktır, keşfetmektir kendini ve diğer yanındaki renkli dünyaları oluşturan hem cinsini, diğer varlıkları. Maziyi, medeniyeti, aydınlanmayı, Rönesans’ı, devrimi yerli kaynaklarla yapmalı ve onlar üzerinde yükselmeli, inşa ve ihya edilmeli hayatlar. Öyle ki çok kıymettar bir antika eser veya tarihi eser gibi kıymet görebilsin. Şekilcilikten, yapaylıktan çok çok uzaklaşmalı, uzaklarda kalmalı… Yıkmak için değil; inşa etmek için ar ge çalışmaları yapmalı. Nil’in Dicle’nin Fırat’ın olduğu yerde susuzluk yaşamamaktır özde tatlı hayat… Küçük bir çeşme ile susuzluğunu, ihtiyacını gidermektir, onunla yetinmektir, yani beklentileri küçültmektir her ihtimale karşın…
Mikro âlemden makro âleme kadar yapacağımız her eylem ve davranışta fiili duaya sarılarak ve o anda kavli duayı da fiili duaya içirerek hayatı lezzetli, çekilebilir bir kıvama ulaştırabiliriz…
Maddi ve manevi virüslerden uzak tatlı bir hayat temenni eder; Ramazan Bayramınızı en içten duygularımla tebrik ediyorum. Huzurun kaynağı olmaya var mıyız?
Abdulhakim KANGÜL
Abdulhakim KANGÜL Tüm Yazıları